NAMAZ

Kur'an ve sünnet'te na­mazın birçok fayda ve fazilet­leri sayılmıştır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Namaz kötülüklerden alıkoyar ve kötülükleri düzeltir. [Ankebut: 45] Ruhu terbiye eder, güçlendirir ve mutlu kılar, insanı saadete ulaştırır. [Hac: 77; Mü'minun: 1-2]

İnsana huzur vererek zihni­ni açar, insanın sabrını ve dayanma gücünü artırır. [Ba­kara: 153]

İnsanı cömert ve geniş gönüllü yapar. Nankörlükten ve huysuzluktan kurtarır. [Mearic: 19-23]

Cemaat ru­hunu geliştirir ve fedakâr ya­par. [Cuma: 9]

Namaz, şükrün bir ifadesi­dir.

NASIL BİR İLİM? (1)

İnsanın yaratılış gayesi yara­tanını bilmek, ibadet etmek ve yeryüzünü imar ederek Allah adına hükmetmektir.

Yönetimde Allah'ın temsilcisi olan insanı Allah ilk yarattığı zaman onu ilimle, eşyanın hakikatini bilme ile mücehhez kılmıştır.

Mahlûkatın en şereflisi ve en mükemmeli olan insana Allah'u Teâlâ kendi sıfatlarından biri olan ilimden çok az bir cüzünü vermiştir.

Bunun yanında kâinattaki her şey insanın emrine ve­rilmiştir. Ancak tek bir şartla, o da Allah'ı bilmek…

NASIL BİR İLİM? (2)

Geçen sayımızda yine bu başlık altında İslam’ın ilme verdiği önemin yanında, ilim ve âlim deyince ne anladığımızı belirtmiştik.

İslamî bakış açısından değerlendirdiğimi bu ilmin gayesi ne olmalıdır.

Öğrenilen bir bilginin ilim vasfını kazanabilmesi için ferdin ve cemiyetin refah ve saadetine yönelmesi şarttır. Allah'ın insanlar yüklediği en büyük ve en mukaddes görev; kötülükleri yenmek ve iyiliklerden faydalanarak onu hâkim kılmaktır. Çünkü Allah, kötülükleri yasaklamış ve iyilikleri de emretmiştir. Bütün kanunlar bu gayeyi yerine getirmek için kullanılmıştır.

NİÇİN SOMALİ?

İçte Güneydoğu sorunu, enflasyon, işsizlik vs gibi konular. Dışta ise; Bosna Hersek, Kuzey Irak, Hinduların 400 yıllık camiyi yıkması sebebiyle meydana gelen olaylar, Tacikistan Müslümanlarının Afganistan sınırına yığılmaları gibi konular Türkiye’nin gündemini oluşturuyordu.

794 sayılı kararla Somali'ye asker çıkarmaya karar vermesi ve T.B.M.M.'den Somali'ye asker çıkarma izni çıkıncaya ka­dar Türkiye'nin gündeminde Somali yoktu.

T.B.M.M. Birleşmiş Milletlerin kararına day­anarak ve yine böyle bir kararın Bosna Her sek'le ilgili çıkması halinde Bosna Hersek'e de güç göndermeye karar verdi. T.B.M.M. Somali'ye asker göndermek İçin Bosna Hersek'i kullanmıştır. Çünkü Somali'ye asker gönderilmesi A.B.D.'nin isteği doğrultu­sunda olmuş bir operasyondur.

ÖLÜMÜ ANMAK

İnsanın kendi ölümü küçük kıya­mettir. Dünyanın ölümü ise büyük kı­yamettir. Ölümü anmak, ölüme hazır­lanmak her Müslüman için müstehaptır. Nitekim Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurur: “Lezzetleri yok eden ölümü çokça anın.” [Tirmizi, Nesai, îb-ni Mace]

Biz ise ölümü ancak bir yakınımız öldüğü zaman onun çevresi olarak kısa bir süre için hatırlarız. Veya kendi adından çokça söz ettiren önemli bir mevkide önemli bir mevkie sahip bi­rinin ölümüyle de kısa bir sürede olsa herkes ölümü hatırlar.

Sayın Turgut Özal’ın vefatı dolayı­sıyla hemen hemen herkes ölümü ha­tırlamış oldu.

ÖZAL’IN ARDINDAN

Türkiye'de "gündem" belirlemeyi seven Sayın Turgut ÖZAL son yolculuğunda da sanki gündemi kendisi be­lirlemek istedi. Ani ölümüyle birlikte gerçekten de "gündemi" yine kendisi tayin etti. Tabii ki takdir-i ilahi.

Türkiye'ye son 10 yıla damgasını vuran Özal, reformculuğu, ülkeyi dünyaya açması, tabuların üzerine kararlı­lıkla yürümesi, ekonomide kimsenin cesaret edemediği köklü değişiklikleri gerçekleştirmesi, yeniliğe açık olması, dış politikada izlediği yol, içerde kim­senin yaklaşmaya hatta söylemeye ce­saret edemediği sorunların üzerine git­mesi ile dikkatleri devam üzerine çek­miş, adından devam söz ettirmesini bilmişti.

PALU KÜLTÜR ve DAYANIŞMA DERNEĞİ

4000 yıllık bir uygarlık merkezi olan tarihi ilçemiz Palu’yu temsilen kurulan,

Palu Kültür ve Dayanışma Derneği (PALU-DER)’nin 1. kuruluş yıldönümü.

PALU-DER, kurulduğundan beri birçok hayırlı hizmetlere imza attı

Palu Kültür ve Dayanışma Derneği, kuruluşundan hemen sonra Ramazan ayında verdiği iftar yemeği ve bu yemeğe olan ilgi ile dikkatleri üzerine çekti.

Ramazan imsakiyesi ve ardından eski yeni Palu fotoğraflarından oluşan altı yapraklı takvim beğeni topladı.

PARTİ VE LİDER ENFLASYONU

1980 sonrası askeri darbe ile tüm siyasi partiler kapatıldı. AP; CHP; MSP; MHP gibi dört büyük parti siyasetten silindi. Askeri yönetim, 1983’te siyasal yaşamı başlattığında az partili bir rejim istiyordu. Sadece üç partinin ANAP; HP ve MDP’nin seçimlere katılmasına izin verildi.

PRATİK ŞİRKE KARŞI OLMAK (1)

Müslüman olarak hayatımızı kuşatan sayısız sıkıntıların gelip dayandığı nokta, temelde çoğu zaman farkına bile varamadığımız bir çelişki içinde olmamızdan kaynaklanmaktadır. Çünkü biz Müslümanlar, İslami bir düşünceye ve İslami bir inanca çaba harcarken, öte yandan da İslami olma­yan bir yaşama şeklini sürdürmeye çalışmamızdır. Bu aynı zamanda da içinde yaşamaya çalıştığımız toplumsal sisteme ve çağın bütün değer yargılarına karşı direnmemizi de engelleyen önemli bir fak­tördür.

PRATİK ŞİRKE KARŞI OLMAK (2)

Tesettürlü kadınlarımız bile gösteriş için tüketime öylesine ısınmışlar ki onlara bunun yolunu çeşitli kılıf­lar altında gösteren maalesef bazı İslami "kadın mec­mualar" bile bile çıkmaktadır artık.

O kara çarşaflan altında şirke ve tağuti güçlere kı­yam eden militan kadınlarımızın yerini el işi, dikiş ve mefruşatla günü tüketen kadınlarımıza bırakmıştır. Ka­dınları birbirleriyle her şeyde yarışır duruma getirmiştir. Birleriyle "benim yirmi eşarbım var, iki yazlık pardösü ve iki kışlık manto almadan dışarı çıkmam, 5–10 çift bileziğime yakında iki buçuk metrelik yirmi dört ayar zincir veya uzay yolu ekleyeceğim" diye caka satan bir toplum haline geldik. Böyle bir toplum veya cemaatte islam'dan söz edilebilir mi? Allah böyle bir cemaate İs­lam'ı nasip eder mi?