ÖZAL’IN ARDINDAN

Türkiye'de "gündem" belirlemeyi seven Sayın Turgut ÖZAL son yolculuğunda da sanki gündemi kendisi be­lirlemek istedi. Ani ölümüyle birlikte gerçekten de "gündemi" yine kendisi tayin etti. Tabii ki takdir-i ilahi.

Türkiye'ye son 10 yıla damgasını vuran Özal, reformculuğu, ülkeyi dünyaya açması, tabuların üzerine kararlı­lıkla yürümesi, ekonomide kimsenin cesaret edemediği köklü değişiklikleri gerçekleştirmesi, yeniliğe açık olması, dış politikada izlediği yol, içerde kim­senin yaklaşmaya hatta söylemeye ce­saret edemediği sorunların üzerine git­mesi ile dikkatleri devam üzerine çek­miş, adından devam söz ettirmesini bilmişti.

Hatasıyla sevabıyla bu yönlerinin dı­şında şu gerçek hiçbir zaman inkâr edilemez. Uğraş alanında çalıştığı ve işgal ettiği makamları daha önce doldurmuş veya işgal etmiş olanlardan ayrılan en büyük özelliği inan­cıydı.

Ölüm haberinden hemen sonra Turgut Özal'la ilgili yazılan yazıların ve yapılan yorumların birçoğunda bu kendini gösteriyordu. Türkiye Cum­huriyeti döneminde belki de ilk defa resmi ve gayri resmi TV ekranlarında canlı olarak ruhuna Yasin Suresi okunan adamdı.

Bu millet 11-12 yıldır ülkenin gündemini Özal’ın belirlemesiyle yaşadı. Yani kısaca Özal'la birlikte yattı, Özal'la birlikte kalktı. Ölü­mü, seven - sevmeyen herkesi sarsmış ve etkile­miştir. Ne olursa olsun onun milletimizi en çok etkileyen yönü, inanan bir insan olmasıydı.

Sayın Turgut Özal'a Allah'tan Rahmet diliyo­ruz.

 

01.05 / 15.05.1993

Abdullah Haşim (Süleyman Yapıcı)

Deveran

Devran Gazetesi