ÇATALKAYA TÜRKÜLERİ DE REPERTUARLARDAN ÇIKARTILSIN

Gazetemiz yazarlarından Sayın Bilal Civelek’in, “Mamoş Türküsü Repertuarlardan Çıkarılsın” başlıklı bir makalesi yayımlandı.

Öncelikle bu cesur girişiminden dolayı Bilal kardeşimi kutluyorum. Mamoş türküsünün hikâyesini merak edenler bu makaleden veya Harput Yolları kitabından öğrenebilirler.

Çıtayı biraz daha yükseltiyor, daireyi biraz daha genişletiyorum; “Çatalkaya yosmaları” için yazılan ve söylenen türküler de repertuarlardan çıkartılsın.

ELAZIĞ KENT KONSEYİ

Bu yazı; Elazığ Kent Konseyi olağan genel kurulundan sonra yazılacaktı. Ancak devam eden yazı serisi ve araya giren kurban bayramından dolayı bu haftaya sarktı.

Elazığ Kent Konseyi 26 Temmuz 2019 tarihinde yapmış olduğu olağan genel kurul sonucunda;

Başkanlığa Murat Ergen, Yürütme Kurulu üyeliklerine ise; Osman Özçelik, Yavuz Köse, Necati Karataş, Ercan Sözüer, Filiz Özel, Enes Çiçek, Süleyman Yapıcı ve Hasan Üstündağ seçilmişlerdir.

ALLAH ve RESULÜ BEDDUA EDER Mİ? (4)

Bir önceki yazılarımızda Kur’an ve sünnette geçen “gazab, lanet ve veyl” kelimelerinin hitabına uğrayanları zikretmiştik. Bu yazımızda da Kur’an ve sünnette geçen bu‘den / بعدا, suhkan / سحقا, ta‘sen / ﺘﻌﺳﺎ, tebbe / تَبَّ, ıtmis /اطمس, kutile / قُتِلَ, kâtele / قَاتَلَ ve mutu مُوتُوا” beddua hitabına uğrayanları incelemeye çalışacağız.

IV. Bu‘den / بعدا, Suhkan / سحقا, Ta‘sen / ﺘﻌﺳﺎ

Bu’den / بعدا” kelimesi, uzaklığı ifade eden “be’id / بعد” kelimesinden türetilmiş olup

ALLAH ve RESULÜ BEDDUA EDER Mİ? (3)

Bir önceki yazılarımızda “gazab ve lanet” kelimenin geçtiği ayet ve hadislerin ışığında “Allah’ın gazabına ve lanetine” uğrayanlardan bahsetmiştik. Bu yazımızda da Kur’an ve sünnette “veyl/yazıklar olsun” hitabına uğrayanları incelemeye çalışacağız.

 

III. Veyl / ویل

Kur’an-ı Kerim’de yer alan beddua sözcüklerinden biri de “veyl”dir. Bu kelime sözlük itibariyle; “azap, sıkıntı, keder, acı, felaket, helâk, yok olma, elem verici azap, hüzün, hüsran, yazık, eyvah ve küçük düşürme” gibi manalara gelmektedir.

ALLAH ve RESULÜ BEDDUA EDER Mİ? (2)

Bir önceki yazımızda “gazab” kelimesinin geçtiği ayet ve hadislerin ışığında “Allah’ın gazabına” uğrayanlardan bahsetmiştik. Bu yazımızda da Kur’an ve sünnette “Allah’ın lânetine” uğrayanları incelemeye çalışacağız.

 

II. Lânet (ﻠﻌﻧﺕ)

Lânet sölükte; “kovmak, uzaklaştırmak, iyilik ve faydadan mahrum bırakmak” anlamında olup dinî bir terim olarak; “Allah’ın bağış ve merhametinden uzak bırakılmayı” ifade eder.

ALLAH ve RESULÜ BEDDUA EDER Mİ? (1)

Beddua; Farsçada “fena, çirkin, kötü” anlamlarına gelen “bed” kelimesiyle Arapçada “dileme, isteme” gibi anlamlara gelen “dua” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. “Kötü dilek, temenni” anlamına gelen beddua, duanın zıddıdır.

Bir kimsenin başına kötü şeylerin gelmesi için yapılan duaya beddua denilmektedir.

15 TEMMUZ 2016 HAİN DARBE GİRİŞİMİ (2)

15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi ile ilgili 16 Temmuz ve 16 Ağustos 2016 arası bir ay süreyle Facebook sayfamda paylaştığım yazılarımın bir kısmını paylaşmaya bugün de devam ediyorum.

15 TEMMUZ 2016 HAİN DARBE GİRİŞİMİ (1)

15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin üçüncü yılını geride bıraktık. Bu hain darbe teşebbüsünün gecesi ve sonrası Ankara’daydım. O gün darbenin izlerini bizzat gördüm, yaşadım. 16 Temmuz ve 16 Ağustos 2016 arası bir ay süreyle Facebook sayfamda paylaştığım yazılarımdan bazılarını yeniden siz değerli okuyucularımla tekrar paylaşmak istiyorum.

TEVAZU; İNSANIN DEĞERİNİ YÜKSELTİR, ŞEREFİNİ ARTTIRIR

Kur’an-ı Kerim Şuara 215, Hicr 88 ve İsra 24. ayetlerinde “وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ / vahfid cenaheke” deyimi geçer.

Bu deyim; kanadını indir, alçak gönüllü/tevazu sahibi ol ve kol kanat ger anlamlarına gelmektedir.

Vahfid cenaheke”; kibirlenmemek, böbürlenmemek, büyüklük taslamamak, kendini küçük görmek, alçak gönüllü olmak, kol kanat gerip saygıda kusur etmeyerek insanlara merhamet duyguları kabarmış bir vaziyette yaklaşmayı emreden bir terimdir.

KİBİR; HER GÜZELLİĞİN, HER İYİLİĞİN, HER NİMETİN ÂFETİ

Kur’an-ı Kerim Hac suresi ayet 9’da “ثَانِيَ عِطْفِه۪  / saniye ‘itfih” deyimi geçer.

Senyül atf; “kibir ve böbürlenmek demektir. Kibirli bir tavırla yüzünü buruşturmak, yüz çevirmek, burun kıvırma anlamlarına geldiği gibi; zikirden/Kur’an’dan, Hakk’tan yüz çevirmek, vazgeçmek anlamında da kullanılmaktadır.