ESKİ HARPUT’TA BAYRAM (2)

Bayram Yemekleri

Bayramda herkes evinde misafir beklerdi. Bayramda ekmek çıkmaz, fırınlar ve dükkânlar çalışmazdı. Onun için herkes bayram ihtiyacını önceden görür, birkaç gün önce veya arife günü bayram yemeklerinin hazırlıkları başlardı. Kasaptan köftelik, tiritlik, dolmalık ve yemeklik et alınırdı. Bayram tatlısı olarak da özenle hazırlanan baklava ve dolangerler evde közde veya ekmek fırınlarında pişirilerek hazırlanırdı. Özellikle ikindi namazında sonra gece yarısına kadar pişirilmek üzere fırınlara tepsi tepsi baklava ve dolanger taşınırdı.

ESKİ HARPUT’TA BAYRAM (1)

“Ah nerede o eski Ramazanlar?” diyerek eski günlere olan özlemimizi nasıl dile getiriyorsak, “ah nerede o eski Bayramlar?” diyerek aynı özlemi dile getiriyoruz. Aslında özlediğimiz, aradığımız, çocukluğumuzdur. Onun için bayram, incelik ve güzellik günüdür. Kaybettiklerimizi kazanmanın en uygun zamanıdır.

ESKİ HARPUT'TA RAMAZAN (5)

Tesbih Namazı

Resûl-i Ekrem (S.A.V.)’in, amcası Hz. Abbas’a tesbih namazını tavsiye etmesi ve mümkünse her gün, değilse her cuma yahut ayda, yılda bir veya hiç değilse hayatta bir defa kılınmasını tavsiye etmiştir. [Ebû Dâvûd, “Teṭavvuʿ”, 14; İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 190]

ESKİ HARPUT'TA RAMAZAN (4)

Sahura Kadar Oturmalar ve Ramazan Davulu

Teravih namazlarından sonra, halkın çoğunluğu sahur vaktine kadar oturmayı âdet edinmişlerdi, bu suretle semt semt yaz günleri ayvan ve damlarda, bahçelerde bulunanlar ise havuz başlarında... Kış mevsiminde de selâmlık odalarında veya sofalarda toplanırlar, hoş sohbetler, yârenlikler ile geceyi geçirirlerdi.

ESKİ HARPUT'TA RAMAZAN (3)

İftar Vakti ve İftar Sofraları

İkindi sonu vaazından çıkan halk, evlerine dönmeden ekmekçi fırınlarına uğrar... Müthiş bir kalabalık içinde herkes fırınlardan pişkin ve kızarmış küncülü, karaçörekli ve yağlı ekmeklerini, mevsim yaz ise çeşitli meyvelerini ve büyük meydanda satılan ve buzluk mağarasından çıkartılan kudret buzlarından birer miktar satın alarak evlerine giderlerdi.

ESKİ HARPUT'TA RAMAZAN (2)

Ramazan ve Bayramın Tespiti -Rü’yet-i Hilal-

Muharrem ayının başlangıcından başlayarak Zilhicce ayının sonuna kadar devam eden, Ramazan ve onu takip eden Bayram - Şevval ayları da içine alan aylara, Hicrî veya Arabî aylar denir.

Bu tarih, Hazret-i Peygamberin Mekke’den Medine’ye hicreti başlangıç olarak düzenlenmiş ve bütün İslâm âlemi bu tarihi kullanmaya başlamıştı. Bu aylara aynı zamanda Şuhür-u Kameriye de denir.

ESKİ HARPUT'TA RAMAZAN (1)

Resûl-i Ekrem’in Receb ayı girdiğinde, “Allahım, Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır!” şeklinde dua ederdi.

Receb ve Şaban ayları, Ramazan ayına manen ve bedenen hazırlık aylarıdır. Yani bu iki ayın en önemli özelliği Ramazan sinyali veriyor olmalarıdır. Bu aylardaki Regaib kandili üç aylara giriş sevincini, Berat kandili ise Ramazan’a hazırlık yolunda so aşamaya geldiğimizi sembolize etmektedir

ELAZIĞ BELEDİYESİ VE BELEDİYE BAŞKANLARI

Elazığ, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel/mahalli seçimler sonucunda belediye başkanı olarak Sayın Şahin Şerifoğulları’nı seçti. Kendisini tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Cenab-ı Hakk, hayırlı hizmetlere vesile kılsın.

Belediye teşkilatının Elazığ’da ilk kuruluşundan bu yana, bizim tespitlerimizle birlikte Belediye’nin web sayfasındaki bilgilere göre Sayın Şerifoğulları, tahmini Elazığ’ın 46. Belediye başkanı.

Osmanlı döneminde ilk belediye teşkilatı 1857-1858 tarihinde İstanbul’da, 1870 tarihinden itibaren de Anadolu’da teşkilatlanmaya başlanmıştır.

DOST

Dost; sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimsedir.

Dost; acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir.” [Mevlana]

Dostluğun temel harcı muhabbettir. Hakiki muhabbet; cefaları sefa, zahmetleri de rahmet haline getirir.

Dostlarla oturan kişi, külhanda alevler içinde bile olsa, (o dostluğun lezzetiyle) gül bahçesinde oturuyor gibidir.”  [Mevlana]

Dostluk; hiç beklenmedik bir anında kalbine doğan sıcacık bir duygudur, sevinçtir, üzüntüdür, anlamaktır, hatırlanmaktır, sonsuza dek olan arkadaşlıktır.

GAKGO MU, GAKGOŞ MU?

26 Nisan 2005 tarihinde Yeni Ufuk Gazetesi’nde yayımlanan bu yazım, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Sayın M. Nafiz Koca’nın arzusu üzerine tekrarıdır.

Harput’ta gakgo,

Mamuratü’l Aziz’de gakgo,

Elaziz’de gakgo,

Eski Elazığ’da gakgo,

Son onbeş - yirmi yılda oldu gakgoş…