ÇATALKAYA TÜRKÜLERİ DE REPERTUARLARDAN ÇIKARTILSIN

Gazetemiz yazarlarından Sayın Bilal Civelek’in, “Mamoş Türküsü Repertuarlardan Çıkarılsın” başlıklı bir makalesi yayımlandı.

Öncelikle bu cesur girişiminden dolayı Bilal kardeşimi kutluyorum. Mamoş türküsünün hikâyesini merak edenler bu makaleden veya Harput Yolları kitabından öğrenebilirler.

Çıtayı biraz daha yükseltiyor, daireyi biraz daha genişletiyorum; “Çatalkaya yosmaları” için yazılan ve söylenen türküler de repertuarlardan çıkartılsın.

Çatalkaya veya Çatalkaya Mahallesi…

Harput’un meşhur fakat utanılacak bir yüzü Çatalkaya…

Harput’un meşhur fakat hatırlanmak istenmeyen bir yüzü Çatalkaya…

İshak Sunguroğlu, Çatalkaya mahallesini şöyle anlatır:

Harput’un kuzey doğusunda, tam şehrin ücra bir kenarını teşkil eden Hacılar mahallesinde ve tarihî Dere hamamının üst tarafındaki muazzam ve düzlük bir kayalığın üzerine serpilmiş yüzden fazla bir veya iki katlı, bir ve iki ve en az üç odalı kerpiçten yapılmış sıra evlerin bulunduğu semte (ÇATAL-KAYA) denilirdi. Harput halkının aşırı taassubuna rağmen mahallî hükümetin tensibi ve Hocaların da muvafakatiyle burası Umumhane haline sokulmuş ve bu şekilde yıllar boyunca devam edip gitmiştir, aynı zamanda gerek Harput’ta, gerekse Harput’un yakın uzak çevrelerinde mühim bir mevkiymiş gibi nam ve şöhret almıştır. Burada çok güzel ve belâlı yosmalar yetişmiş.,. uğurlarında nice kanlar dökülmüş... matemler tutulmuş ve üzerlerine bir çok da türküler çıkarılmıştır.” (yazının devamı için bk. İshak Sunguroğlu, Harput Yollarında, c.3, s. 88 vd.)

Çatalkaya Mahallesi, Harput’un utanılacak bir yüzüdür. Mahallenin kendisi ve barındırdığı umumhane yosmalarıyla ilgili birçok olay yaşanmış, kan dökülmüş, canlar yanmış, aileler dağılmıştır. Bu olaylar neticesinde de birçok türkü sözleri yazılmış ve söylenmiştir.

Bu türkülerin adı ise genel olarak “Çatalkaya Türküleri” olarak anılmıştır.

Mamoş, Fide, Hafo, Nesibe, İri Güllü, Hayriye ve Fidoş türküleri bunlardandır.

Yine İshak Sunuroğlu’nun hikâyelerini anlattığına göre;

Mamoş, bir ırz düşmanıdır.

Fide, Çatalkaya’nın çok can yakan, hane dağıtan güzel yosmalarından biridir.

Hafo, dost tutulan bir kadındır.

Nesibe, Sunguroğlu’nun ifadesiyle Harput çollerinin musallat olduğu bir kadındır.

İri Güllü, Çatalkaya yosmalarından biridir.

Hayriye, kendi evinde yosmalık yapan ve birçok can yakan bir kadındır.

Fidoş, Çatalkaya’nın meşhur yosmalarında biridir.

Harput Yollarında, bu yosmalar için yazılan veya söylenen türkülerin hikâyelerini okuduğunuz zaman Harput’un bu çirkin ve utanılacak yüzünü de görmüş olacaksınız.

Bu türkü sözlerini kim yazarsa yazsın, kim seslendirirse seslendirsin inancımıza, örfümüze, kültürümüze yakışmayan türkülerdir.

Bu türküleri yok edemezsiniz, söylenmesine mani olamazsınız, yasaklayamazsınız da. Ancak bu türkülerin hikâyeleri sorulduğu zaman da anlatamazsınız, anlatmaktan hayâ edersiniz, anlatırken yüzünüz kızarır.

Bu türkülerin niçin repertuara konulduğunu da izah edemezsiniz.

Ama önemli olan tavrınızı koymaktır.

Her ne kadar Harput musiki repertuarı içinde zikredilse de bu türküler konusunda seçici olmamız gerektiğine inanıyorum.

Elazığ Belediyesi’nde “Eğitim - Kültür ve Sosyal İşler Müdürü” olarak atandıktan sonra, kurucu müdürü olduğum Kültür Müdürlüğünde ilk icraatımızdan biri Mehter Takımını oluşturmak, arkasından da Harput Musiki Ekibini kurmak oldu.

Bu ekipleri; Türk Sanat Musikisi, Türk Tasavvuf Musikisi, Tiyatro ve Folklor ekipleri izledi.

Kurmuş olduğumuz Harput Musiki Ekibinin başına rahmetli Enver Demirbağ’ı getirmiş ve kısa zamanda Türkiye’nin birçok ilinde, ulusal kanallarda ve hatta yurt dışında ilimizi en güzel şekilde temsil etmeye başlamıştı.

Kuruluşundan itibaren 2004 yılında görevi devredene kadar üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan biri de Harput Musikisi repertuarında seçici olmamızdı.

Yaklaşık sekiz yıllık görev süresi içinde kurmuş olduğum Elazığ Belediyesi Harput Musiki Ekibi tarafından bu türküler okunmadı ve seslendirilmedi.

Ben de burada Bilal Civelek Bey’in duygu, düşünce ve temennilerine katılıyorum. Bu türküler, Elazığ’da faaliyet gösteren resmi ve kurumsal nitelikleri olan musiki cemiyeti ve konservatuarlarının repertuarlarından çıkarılmalıdır.

02.09.2019

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi