ELAZIĞ; TURİZMDE HAK ETTİĞİ YERDE Mİ?

Elazığ, özellikle Harput ve Palu’nun sahip olduğu binlerce yıllık tarih ve zengin kültürel mirasla Anadolu’nun önemli merkezlerinden biridir.

Harput ve Palu, Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerine ev sahipliği yapmış, buram buram tarih kokan topraklardır. (bk. 10.12.2018 tarihli Harput Palu’dur, Palu Harput’tur yazımız https://www.gunisigigazetesi.net/makale/13394910/suleyman-yapici/harput-paludur-palu-harputtur)

Elazığ; Harput, Palu ve diğer ilçeleriyle birlikte tarihsel süreçte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi eserleri ve doğal zenginlikleriyle, kültür ve gastronomisiyle, inanç turizmi ile dikkat çeken bir şehirdi. Bu alanda birçok fırsatlar sunmasına rağmen, turizm açısından yeterince profesyonel bir şekilde tanıtılamamış, değerlendirilmemiş ve geride kalmıştır. Özellikle Harput ve Palu gibi bölgeler, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkabilecek potansiyele sahip olmasına rağmen, küresel turizm ağlarında yeterli yer bulamamıştır. (bk. 20.12.202 tarihli Harput: Yok Şehir yazımız https://www.gunisigigazetesi.net/makale/13430514/suleyman-yapici/harput-yok-sehir)

Elazığ, böyle zengin bir mirasa sahip olmasına rağmen turizm açısından yeterince tanıtılamamasının birkaç temel sebebi bulunmaktadır:

1. Tarihsel ve Kültürel Mirasın Yeterince Tanıtılamaması

Elazığ, özellikle Harput ve Palu bölgesiyle tarihî açıdan zengin bir mirasa sahiptir. Harput ve Palu, Urartular, Selçuklular, Bizans ve Osmanlı gibi birçok uygarlığın izlerini taşır. Ancak, bu köklü tarihin modern turizm taleplerine uygun bir şekilde sunulamaması önemli bir sorundur. Harput ve Palu Kalesi (bk. 21-22-23.05.2023 tarihli Kahkaha Kalesi 1-2-3 yazılarımız, https://www.gunisigigazetesi.net/makale/15072511/suleyman-yapici/kahkaha-kalesi-1; https://www.gunisigigazetesi.net/makale/15083271/suleyman-yapici/kahkaha-kalesi-2; https://www.gunisigigazetesi.net/makale/15093106/suleyman-yapici/kahkaha-kalesi-3) tarihi camiler, kiliseler, konaklar ve köprüler gibi bazı yapıların restorasyon projelerine rağmen yeterli ziyaretçi çekememektedir. Bunun başlıca sebeplerinden biri, ulusal ve uluslararası düzeyde etkili bir tanıtım stratejisinin eksikliğidir. Yerel yönetimler ve merkezi hükümetin turizm altyapısı geliştirme çalışmalarında yetersiz kalması, bölgenin turizmdeki geri kalmışlığını tetiklemektedir.

Ayrıca, modern dünyada turizm yalnızca tarihi mekanların ziyaret edilmesiyle sınırlı değildir. Deneyim odaklı turizm ön plana çıkmışken, Harput ve Palu’nun hikâyelerinin, efsanelerinin ve kültürel birikiminin ziyaretçilere yeterince aktarılmaması, bölgeyi diğer turistik destinasyonlardan geri bırakmaktadır. UNESCO gibi uluslararası kuruluşlarla yapılacak işbirlikleri ve bölgenin dünya miras listesine dahil edilme çabaları da sınırlı kalmıştır. (bk. 30.08.2020 Tarihi Palu’yu Unesco Dünya Miras Listesi’ne Önermek İstiyoruz yazımız. https://www.gunisigigazetesi.net/makale/13415659/suleyman-yapici/tarihi-paluyu-unesco-dunya-miras-listesine-onermek-istiyoruz)

Bölgemizin en büyük ve kapsamlı müzelerinden biri olan Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin 2016 yılından beri kapalı olması turizm açısından büyük bir kayıptır. (bk. 06.09.2023 tarihli Mekteb-i İdadi-i Hamidiye-i Mülkiye-i Şahane ve 11.09.2023 tarihli gazetemizin Tarihi Bina Müze Olacak manşeti. https://www.gunisigigazetesi.net/makale/16373306/suleyman-yapici/mekteb-i-idadi-i-hamidiye-i-mulkiye-i-sahane; https://www.gunisigigazetesi.net/haber/16414184/tarihi-bina-muze-yapilsin)

2. İnanç Turizminin Geliştirilememesi

Elazığ, inanç turizmi açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Harput, Palu ve çevresindeki cami, kilise ve türbeler, farklı inanç gruplarının ilgisini çekebilecek unsurlardır. Harput, Palu ve Keban’daki camiler, kiliseler, inanç turizminin merkezi olabilecek yapılardandır. Bununla birlikte, bu yerlerin yeterince restore edilmemesi, ziyaretçilere uygun hizmetlerin sunulmaması ve tanıtım eksikliği, inanç turizminin gelişmesini engellemiştir.

Elazığ’ın doğusunda sahabeden Sultan Kibes (Kubeys), güneyinde evladı resulden Muhammed Kattal, Batısında tabiinden Abdulvahap Gazi ve Harput’ta Fatih Ahmed Baba gibi inanç turizmi açısında en önde gelen değerlerimizdir. (bk.14-21.06.2020 tarihli Harput Havzası Manevî Kültürel Mirasımız -1-2 yazılarımız. https://www.gunisigigazetesi.net/makale/13391756/suleyman-yapici/harput-havzasi-manevi-kulturel-mirasimiz-1; https://www.gunisigigazetesi.net/makale/13428140/suleyman-yapici/harput-havzasi-manevi-kulturel-mirasimiz-2)

Bu ve diğer ziyaretgâhların turizme kazandırılabilmesi için inanç turizmi rotalarının oluşturulması, profesyonel rehberler eşliğinde ziyaretlerin organize edilmesi ve yerel halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin genelinde olduğu gibi, Elazığ’da da inanç turizminin potansiyelinin farkına varılmaması bu alandaki en büyük eksikliklerden biridir.

3. Doğa Turizmi Potansiyelinin Göz Ardı Edilmesi

Elazığ, doğal güzellikleriyle de turistlerin ilgisini çekebilecek bir şehir. Hazar Gölü, Keban Baraj Gölü, Palu Murat Nehri Vadisi, Karaleylek Kanyonu ve 2015 yılından beri kapalı olup turizme kazandıramadığımız Buzluk Mağarası, (bk. 02.02.2023 tarihli Kudret Buzu başlıklı yazımız. https://www.gunisigigazetesi.net/makale/13944590/suleyman-yapici/kudret-buzu) Hazar, Mastar ve Akdağ gibi doğa harikaları, yaylaları ile şehirde doğa turizminin önemli destinasyonları arasında yer alabilir. Ancak, bu alanların altyapı eksiklikleri, ulaşım sorunları ve turistik tesislerin yetersizliği, doğa turizminin gelişmesini engellemektedir.

Örneğin, Hazar Gölü çevresinde yapılabilecek su sporları, doğa yürüyüşleri ve kamping alanları turistik aktiviteler açısından çeşitlendirilebilirdi. Ancak, bu potansiyelin yeterince değerlendirilmediği ve bölgede sadece yerel halkın sınırlı kullanımıyla yetinildiği görülmektedir. Aynı şekilde, Keban Barajı gibi büyük su kaynaklarının çevresinde de turistik tesislerin olmaması, doğa turizminin Elazığ’da gelişimini kısıtlamaktadır.

Murat Nehri’nin ortasında geçtiği Palu’da da yapılacak olan Palu Regülatörü ve HES Projesi ile oluşturulacak gölette su sporları, kafes balıkçılığı, çevresinde dinlenme, gezinti, piknik alanları, kafe, restoranları ve turistik tesisleri birlikte Palu’nun çehresini değiştirdiği gibi Turizm açısında da geleceğini kurtaracaktır.

4. Gastronomik Zenginliklerin Tanıtım Eksikliği

Elazığ ve Palu mutfağı, Türkiye’nin en zengin mutfaklarından biri olmasına rağmen, gastronomi turizmi açısından yeterince ön plana çıkarılamamıştır. Çedene Kahvesi, Harput Köftesi, Palu Usulü İçli ve Ekşili Köftesi, Orcik (Cevizli Sucuk), Dolanger tatlısı gibi yöresel lezzetler, bölgenin gastronomi turizmi potansiyelini oluşturur. Ancak, bu yemeklerin tanıtımının yetersiz kalması ve yerel mutfağın turistik işletmelerde profesyonel bir şekilde sunulamaması, gastronomi turizmi açısından büyük bir kayıptır.

Gastronomik festivallerin düzenlenmemesi (uyduruk ve gelen yabancıların bile alay ettiği salçalı köfte festivali değil), yerel mutfağın markalaştırılamaması ve bölgesel ürünlerin ulusal ya da uluslararası pazarlara açılmaması, Elazığ’ın bu alandaki turizm potansiyelini kısıtlamaktadır. Oysa ki gastronomi turizmi, son yıllarda dünya genelinde en hızlı büyüyen turizm kollarından biridir ve Elazığ bu fırsatı değerlendirememektedir.

Bu fırsatlardan biri de Elazığ Müfettişlik binasının bahçesi ile birlikte gastronomi müzesi ve sunum alanı olarak değerlendirilmesidir. (bk. 14.09.2023 tarihli Dördüncü Müfettişlik Binası ve Gastronomi Müzesi yazımız ve 21.09.2023 tarihli gazetemizin “Bu Bina da Müze Olsun manşeti. https://www.gunisigigazetesi.net/makale/16439358/suleyman-yapici/dorduncu-mufettislik-binasi-ve-gastronomi-muzesi; https://www.gunisigigazetesi.net/haber/16502729/bu-bina-da-muze-olsun)

5. Ulaşım ve Konaklama Sorunları

Elazığ’ın turizm açısından gelişememesindeki en büyük sorunlardan biri de ulaşım ve konaklama altyapısının yetersizliğidir. Şehre hava yoluyla ulaşım mümkün olsa da kara yolu ile bağlantılarının güçlü olmaması ve toplu taşıma imkanlarının sınırlı kalması, turistlerin şehre gelmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca, Elazığ’da yeterli sayıda ve kalitede konaklama tesisi bulunmaması, şehri ziyaret eden turistlerin uzun süre kalmalarını engellemektedir.

Bu sorunların çözümü için yerel yönetimlerin turizm altyapısını geliştirme çalışmalarına hız vermesi, özellikle ulaşım ve konaklama imkanlarının artırılması gerekmektedir. Yeterli sayıda otel, pansiyon ve restoranın bulunmaması, turistlerin şehri sadece günübirlik ziyaret etmelerine neden olmaktadır.

Bunlarla birlikte öne çıkan sorunları şöyle sıralayabiliriz:

·      Sosyal medya ve dijital platformlarda Elazığ’ın kültürel ve tarihî zenginliklerinin yeterince yer bulamaması, Profesyonel tanıtım ve uluslararası düzeyde pazarlama stratejilerinin eksikliği,

·      Yabancı dilde tanıtım materyallerinin eksikliği,

·      Harput gibi önemli tarihi bölgelerde modern otel ve konaklama tesislerinin ve hizmetlerin eksikliği,

·      Kafe, restoran hizmet sektörlerde yetersiz hizmet kalitesi ve turizme yönelik ilginin düşük olması,

·      Yerel ve ulusal destek eksikliği,

·      Bölgedeki yerel halkın turizm bilinci düşük seviyede olması, kültürel ve tarihi koruma bilincinin eksikliği, 

·      Turizm faaliyetlerine yönelik eğitim ve farkındalık eksikliği,

·      Bölgedeki yerel işletmelerin turizmden elde edilebilecek faydaları tam olarak görememesi,

·      Kültürel ve tarihi değerlerin korunmaması ve restore edilmemesi ve bakımsız bırakılması.

·      Doğal güzelliklerin yeterince tanıtılmaması ve turizme yönelik faaliyetlerin sınırlı olması,

·      Ulaşım bağlantılarının yetersizliği, özellikle uzak bölgelere ulaşımın zor olması,

·      Elazığ’ın ulusal turizm politikalarında ve tanıtım kampanyalarında yeterince yer almaması,

·      Bölgesel kalkınma planlarında turizme yönelik yatırım eksikliğinin olması,

·      Elazığ’ın diğer turistik destinasyonlar ile rekabet edebilmesi için gerekli olan mali destek, yatırım ve finansmanın sağlanmaması,

·      Elazığ’ın ve genel olarak Doğu Anadolu’nun güvenlik algısının halen devam etmesi, bölgenin turistler için cazip ve güvenli bir yer olduğuna dair yeterince kampanya yürütülmemesi.

·      Uluslararası turizm fuarlarında ve etkinliklerinde yer alma konusundaki yetersiz olması,

·      Elazığ mutfağı ve geleneksel yemeklerin ulusal ve uluslararası platformlarda yeterince tanıtılamaması, turistlerin gastronomi deneyimlerinden mahrum kalması,

·      Kültürel etkinliklerin (festivaller, halk oyunları vb.) eksikliği, yetersizliği ve geniş çaplı bir şekilde duyurulamaması,

·      Yerel el sanatlarının ve zanaatların turistik değer olarak öne çıkarılamaması.

Çözüm önerilerimizi de şöyle sıralayabiliriz:

·      Şehrin turizm potansiyelini açığa çıkarabilmek için yerel yönetimlerin, turizm işletmecilerinin, sivil inisiyatiflerin (vakıf ve dernekler) ve merkezi hükümetin işbirliği içinde çalışmalı,

·       Ulusal ve uluslararası platformlarda, sosyal medya ve turizm fuarlarında ve diğer iletişim araçları kullanılarak bu bölgelerin turistik değerlerinin tanıtılmalı,

·      Bölgenin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımı için kapsamlı bir sosyal medya ve dijital pazarlama stratejisi geliştirilmeli,

·      Tarihî ve kültürel değerler modern turizm anlayışına uygun bir şekilde yeniden ele alınmalı, turistik altyapı ve hizmet kalitesi artırılmalı, ulaşım ve konaklama imkanları genişletilmeli,

·      Yatırımcıların bu bölgelere yatırım yapması teşvik edilmeli ve finansal destekler sağlanmalı,

·      Tarihi yapıların ve doğal alanların korunması için bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmeli ve gerekli restorasyon çalışmaları hızlandırılmalı,

·      Yerel halka yönelik turizm eğitimi ve farkındalık çalışmaları yapılmalı,

·      Doğa ve gastronomi turizmine yönelik faaliyetler teşvik edilmeli ve bu alanlar turizme entegre edilmeli,

·      Daha fazla kültürel etkinlik ve festival düzenlenerek turistlerin ilgisi çekilebilmeli.

Sonuç olarak şunu diyebiliriz:

Elazığ, Harput ve Palu, sahip oldukları tarihi ve kültürel zenginlikler ile turizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Gerekli adımlar atıldığında, bu bölgeler turizmde hak ettikleri yere gelebilirler. Turizm, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda kültürel zenginliklerin korunması ve tanıtılması açısından da büyük önem taşımaktadır.

Böylece, bu kadim şehirlerin güzellikleri gelecek nesillere de aktarılabilir ve dünya çapında tanınabilir hale gelebilir.

Bu adımlar, Elazığ’ın turizm potansiyelini harekete geçirerek, şehri ulusal ve uluslararası turizm destinasyonları arasında daha rekabetçi bir konuma getirebilir.

Umuyorum ki, bu bilgiler ışığında turizm alanında gerekli adımlar atılır ve Elazığ, Harput, Palu ve diğer ilçelerimizin güzellikleri dünya ile paylaşılır. 

21.10.2024

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi