EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİ’NDE HARPUT – 3
geçen haftadan devam…
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Harput ile ilgili ilginç bilgileri siz okuyucularımla paylaşmaya devam ediyorum.
Acaip ve Garip Sırlı Hikmet
Harput şehrinin kıblesi tarafındaki bağlar içinde yalçın kayalarda büyük mağaralar vardır. Orada Temmuz ayı olunca akan sular donup buz olur. O şiddetli sıcaklarda donmuş buzlardan halk kullanıp ciğerleri tazelenir. Temmuz günleri gidip şiddetli kış gelince bütün buzlar eriyip suları hamam suyu gibi olur. Mağaraların içi o kadar sıcak olur ki nice memleketinden ayrı düşmüş insanlar oraya varıp hamam gibi yıkanırlar. Gariplik bunda ki şiddetli sıcaklarda sıcak olup sert kış günlerinde soğuk olacakken Fail-i Muhtar Allah gücünü göstermek için böyle yaratmış. Ayet; “Allah dilediğini yaratır...” [Nur, 45]
Tanrı’nın Diğer Bir Sanatı
Bu şehrin ovasında bir çeşit kaynak su çıkar. Her sene kabak mevsimi geldiğinde bütün uzak ve yakın yerlerden zengin ve yoksul, garip ve miskinler gelip bu ovada çadırları ve ağırlıklarıyla konaklarlar. Öncelikle üç gün tuzlu yemeden, yağlı ve ağır yemek yemeden kaçınıp sabahleyin bir fincan içince üç amel eder, bir fincan daha içene üç amel eder. Bu tertip üzere on fincan içen sağlam bünyeli adama tam otuz amel eder. Bazı adamlara istifra ettirip tahammül edemeyene tövbe ettirir. “Günahından tövbe eden, günahsız kimse gibidir.” [Hadis-i Şerif] Sözü uyarınca pak ve temiz olup sıkıntı ve darlıklarından, bütün hastalık ve rahatsızlıklarından temizlenir. Onun için bu Harput halkı sağlam bünyeli, kırmızı yanaklı olup hekimlere muhtaç değillerdir. Ancak Hâkim-i Mutlak’a muhtaçlardır ki ayet; “Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın üzerinedir.” [Hud, 6]
(…)
Harput Evliyalarının Nur Dolu Merkadlerinin Ziyaret Yerleri
Evliya Çelebi, bu başlığın altını doldurmayıp boş bırakmıştır.
Evliya Çelebi Harput’a geliş ve gidişlerinde uğradığı Harput’a bağlı bazı köyler hakkında da kısa bilgiler vermiştir.
“Daha sonra Harput şehrinden doğu tarafa bakımlı ve şenlikli köyler ve sarp taşlık kayalık yolları (---) saatte gemiyle Murat Nehri’ni geçip…
Aşvan Köyü Menzili
Harput sınırında bu mahalde Fırat Nehri ve Murat Nehri'nin birbirine yakın geçtiği yerdir. Zira bir menzil uzaklıkta Çat adlı yerde birbirine katılırlar. Onun için Murad ve Fırat bir günde geçilir. Adı geçen Aşvan Köyü Ermeni köyüdür. Murat kenarında bağsız ve bahçesiz bakımlı büyük köydür. Oradan doğuya (…) saatte…
Pağnik Köyü Menzili
Harbid Nahiyesi’nde bağlı, bahçeli ve camili Müslüman köyüdür, ama gayet bakımlıdır. Aşvan ile ve Habusu Köyü ile toprakları komşudur. Oradan (…) saatte…
İzoli Köyü Menzili
Harput toprağında 200 haneli ve bir camili mamur zeamettir. Bütün halkı hırsız, harami ve yol kesici İzoli Kürtleridir. Bu yerden aşağıca yine Fırat Nehri'ne yakın Kömürhanı vardır, amansız bir yerdir. Buradan aşağı Fırat Nehri iki kaya arasından hiddet ile akar, gurultusundan insan dehşete kapılır. Hatta Bağdat Fatihi Sultan IV. Murad bu yere bir göz yüksek bir köprü yapmak istemiş, temel yerlerini düzeltip hazırlamıştı. Tanrının hikmeti Sultan Murad Bağdat’ın fethinden sonra İstanbul’a varınca “Rabbine dön.” [Kur’ân, Fecr, 28] emrine uyarak baki yurda gidip geçici yurttaki köprüsü eksik kaldı.
Eğer bu Fırat Nehri üzerinde bu Kömürhanı yakınında büyük bir köprü olsa büyük hayrat olup bu günde dengi benzeri olmamış olurdu. Gayet gerekli ve lüzumlu köprü kayalarıdır, ancak gayet mühendis ve iyi ustalarla ibret verici bir köprü gerek. Zira bir taraftan bir tarafa 110 arşındır ki Ayasofya kemerlerinden derin olur. Himmete endaze olmamak ile gayet kolay iştir.
Malkoç Köyü
Harput nahiyelerinden camili, bağlı ve bahçeli Müslüman ve Ermeni köyüdür, muaf-u müsellemlerdir. Buna yakın Harput Kalesi sol tarafımızda kalıp paşa ile geçip Harput’ta konaklamadık. Zira (…) tarihinde Murtaza Paşa Sivas valisiyken (…) sancağı beyine giderken bu Harput’ta konaklamıştık ve özelliklerini de ayrıntılarıyla yazmıştık. Harput Kalesi’ni ve Malkoç Köyünü geçip oradan yine doğu tarafında…
Molla Efendi Köyü Menzili
Harput nahiyelerinden yüz haneli, bir camili, mamur ve zeamet Müslüman köyüdür. Molla Efendi hazretleri, camii yanında gömülüdür. Bakımlı ve bereketli zeamet köydür. Bu mahalde paşa ağaları Harput köylerine, Başhan, Ortahan, Şerbetin, Eğil ve Ergani, Çermik ve Hani ve Palu köylerine dağılıp yafta ile konaklar verildi. Paşa efendimiz bu Molla Köyünde on gün konaklamaya karar verdi. Diğer köylerden zahireler gelirdi. Bu sırada paşa efendimizin fermanlarıyla…
Habusu Köyü Menzili
Diyarbakır Eyaleti’nde Harput Sancağı toprağında ve Harput gölü kenarında 300 haneli, bağlı ve bahçeli Ermeni köyüdür ve zeamettir. Buradan…
Sarıkamış Köyü
Diyarbakır toprağında (…) [Palu] sancağı sınırında Kürt ve Ermeni köyüdür, bağlı ve bahçeli mamur zeamettir. Buradan yine doğu tarafa bir günde gidip büyük nehir Murat’ı atların isteği üzere geçip…”
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Palu ve Harput yazı dizimizi böylece bitirmiş olduk.
Bu yazı dizimizde herhangi bir yorumda bulunmadık. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nden olduğu gibi aktarmaya çalıştık. Ufak tefek yapmış olduğumuz ilaveleri ise [] köşeli parantez içinde belirttik. Evliya Çelebi’nin daha sonra doldurulmak veya yazılmak üzere boş bıraktığı yerler ise (…) şeklinde gösterilmiştir.
07.07.2023
Süleyman Yapıcı
Günışığı Gazetesi