KİTAP FUARLARI ve 5. ELAZIĞ KİTAP FUARI

Kitaplar, insanlığın en büyük bilgi hazineleridir. Okuma kültürü, toplumların gelişmesi ve kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılmasında çok önemli bir rol oynar.

Kitap fuarları, yalnızca kitapların sergilendiği, tanıtıldığı ticari bir organizasyon ve mekân değil; aynı zamanda toplumun her kesiminin bir araya gelerek kültürel zenginlikleri keşfettiği, tartıştığı ve paylaştığı toplumun kültürel ve entelektüel birikimine önemli katkıda bulunduğu bir platformdur.

İnsanlar burada yeni yazarlarla tanışır, farklı eserlerle buluşur ve kendi dünyalarına yeni pencereler açar. Kitap fuarları, edebiyatın, tarihin, kültürün ve sanatın paylaşıldığı bir şölen gibidir. Çocuklardan yaşlılara, öğrenci gruplarından akademisyenlere kadar her kesim, bu şölenden kendi payına düşeni alır.

Bu fuarlar, okuma alışkanlığını teşvik eden, yazarlar ve okuyucular arasında köprü kuran, şehirlerin kültürel dokusunu zenginleştiren, turizmi canlandıran ve ekonomik hareketlilik sağlayan bir yapıya sahiptir. Kitap fuarlarının toplumsal etkisi, bireylerin bilgiye ulaşmasını kolaylaştırarak, kültürel bilincin ve okuma alışkanlığının artmasına imkân tanır.

Kitap fuarları, kültürel zenginliği görünür kılan alanlardır. Yazarlar, okuyucularla birebir etkileşim kurarak eserlerinin yankı bulduğu duyguları, düşünceleri ve eleştirileri doğrudan deneyimleyebilirler. Bu ortamlar, yazarlara eserlerinin toplum üzerindeki etkisini gözlemleme fırsatı sunarken, okuyucular için de yazarlara ulaşmanın bir aracı olur.

Kitap fuarları aynı zamanda bir öğrenme ortamıdır. Okuyucular, kitapları yalnızca okuma eylemiyle sınırlı kalmaz, yazarın düşünce dünyasına, yazım sürecine ve ilham kaynaklarına dair daha derin bir bilgi edinir. Bu tür bilgiler, edebi eserleri daha anlamlı ve değerli kılar.

Kitap fuarları, özellikle genç nesiller üzerinde pozitif etkiler bırakır. Çocuklara yönelik etkinlikler ve kitaplar, onların kitap okuma alışkanlığı kazanmalarına katkı sağlar. Ayrıca, yetişkinlerin de fuar atmosferinden etkilenerek daha fazla okuma isteği meydana getirir.

Kitap fuarlarının sağladığı güzellikler arasında, fuara katılan okuyucular, aradıkları kitapları bulma ve satın alma imkânına sahip olur. Yazarların katıldığı söyleşi ve paneller, kitapların yazılış süreçlerini ve arka planlarını öğrenmeyi sağlar. Kitapseverler, sevdikleri yazarlarla buluşup imzalı kitaplara sahip olabilir.

İşte bu düşüncelerle Elazığ Belediyesi’nin düzenlediği 5. Elazığ Kitap Fuarı’nda her yıl olduğu gibi bu yılda en önemli olay yazar ile okuyucunun buluşmasıdır.

Kitap fuarları, bir yazar ve okuyucu için yalnızca kitapların satıldığı ya da tanıtıldığı bir alan değil; edebiyatın büyülü dünyasında iki kalbin kesiştiği, ruhların birbiriyle konuştuğu özel mekânlardır. Burada sadece yazılan kelimeler değil, o kelimelerin ardındaki duygu ve anlam da vücut bulur.

Yazarların okuyucularıyla yüz yüze buluştuğu bu özel anlar, hem edebi üretime hem de toplumun kültürel gelişimine katkıda bulunur. Yazar ile okuyucunun buluşması, iki taraf için de unutulmaz bir deneyimdir.

Okuyucular için, hayran oldukları bir yazarı görmek, konuşmak ve kitabını imzalatmak büyük bir heyecandır. Bu an, okuyucuların yazarla bağ kurmasını sağlar ve okuma deneyimlerini kişisel bir seviyeye taşır. Yazarın kitaplarını okuyan bir kişi, yazarla karşılaştığında, kitabın ruhunu yazardan daha derin bir şekilde öğrenme şansı bulur.

Yazarlar için okuyucularla yüz yüze gelmek, yazma motivasyonlarını güçlendiren bir unsurdur. Bir okuyucunun kitabını sevdiğini, ilham aldığını veya bir bölümden etkilendiğini paylaşması, yazarın emeğinin karşılığını alması anlamına gelir. Bu duygular yazar için hem gurur verici hem de duygusal açıdan tatmin edicidir.

Bazen bir okuyucunun sorusu veya yorumu, yazar için yeni bir ilham kaynağı olabilir. Yazarların sonraki projelerinde bu tür etkileşimlerin izleri sıkça görülür.

Kitap fuarlarında kurulan bu bağlar, toplumun genel anlamda kitap okumaya olan ilgisini artırır. Yazar ve okuyucu arasındaki doğrudan iletişim, insanların kitaplara dair algısını daha olumlu hale getirir. Ayrıca genç okuyucular için bir yazarla tanışmak, onları yazmaya teşvik edebilir ve geleceğin yazarlarının ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Kitap imzalatma sırasında, yazar ile okuyucu arasında özel bir bağ kurulur. Birkaç saniyelik sohbet, okuyucunun kalıcı bir anıya sahip olmasını sağlar. Okuyucular, imzalı kitaplarını değerli bir hatıra olarak saklarken, yazarlar da bu buluşmaları unutulmaz kılar.

Kitap fuarlarında yazar ve okuyucu buluşmaları, kültürel ve insani bir ihtiyaçtır. Bu buluşmalar, bireylerin edebi dünyayla olan bağını güçlendirirken, toplumun kitaplara olan ilgisini artırır. Yazarların eserlerine anlam katan okuyucular, yazma sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu nedenle kitap fuarları, sadece bir satış alanı değil, edebiyatın büyülü atmosferinin deneyimlendiği bir buluşma noktasıdır.

Edebiyatın büyüsü, yazarın kalemiyle okuyucunun kalbinde birleşir ve bu fuarlarda, bu birleşimin sıcaklığı herkes tarafından hissedilir.

Bir yazarın hayatında okuyucularıyla karşılaşma anı, onun kaleminden çıkan her cümlenin ete kemiğe büründüğünü hissettiği en değerli anlardır. Okuyucu için ise bu buluşma, hayranlık duyduğu satırların ardındaki insanla tanışmanın heyecanını taşır. Yazarın masasında otururken bir kitabı imzalaması, iki ruh arasında kurulan görünmez bir bağ gibidir.

Okuyucunun gözlerinde parlayan heyecan ve hayranlık, kelimelerin bir insan hayatında nasıl derin izler bırakabileceğini ortaya koyar. Yazarın ise bu karşılaşmada hissettiği gurur, eserinin bir yüreğe dokunduğunu görmenin tarifsiz mutluluğudur. Minnettarlıkla dolup taşan bu anlar, bir eserin yalnızca bir yazıya değil, aynı zamanda bir hayale dönüştüğünü gösterir.

Yazar ve okuyucu arasında gerçekleşen bu buluşmalar, her iki taraf için de eşsiz bir ilham kaynağıdır. Okuyucu, yazarın kaleminden dökülen kelimelerle kendi hikâyesini bulurken, yazar da okuyucunun verdiği geri bildirimlerle yeni ufuklara yelken açar. Bu karşılıklı etkileşim, edebiyatın yalnızca bir iletişim aracı değil, bir bağ kurma yöntemi olduğunu kanıtlar.

Kitap fuarlarının en özel anları şüphesiz ki imza anlarıdır. Bir okuyucu, kitabını yazarın elinden imzalı olarak alırken yalnızca bir sayfa değil, bir anı, bir paylaşımı, bir duyguyu da yanına alır. Yazar için bu anlar, kaleme aldığı satırların somut bir sevgiye dönüştüğünü görmenin gurur dolu kanıtıdır.

Kitap fuarlarında yazarın kalemi, okuyucunun kalbiyle birleşir. Satırların ötesinde bir dünya, her iki taraf için de şekillenir. Yazar, kendi iç dünyasından doğan hikâyeleri okuyucunun gözlerinde yeniden görürken, okuyucu, yazarı karşısında bir hayalden öte gerçek bir insan olarak görür. Bu buluşma, edebiyatın birleştirici gücünü, insanın insanla bağ kurma ihtiyacını ve ortak hikâyeler yaratma arzusunu yansıtır.

Kitap fuarları, yalnızca kitapların değil, duyguların, düşüncelerin ve hayallerin de buluştuğu eşsiz mekânlardır. Her bir kitap, bir köprü; her bir imza, o köprünün sağlam bir tuğlasıdır. Edebiyatın büyüsü, yazarın kaleminden çıkan kelimelerle okuyucunun kalbine dokunur ve o an, bir ömre bedel bir paylaşım olur.

Bu kitap fuarında da bir ömre bedel üç anımı paylaşmak istiyorum.

Fuarın yoğun atmosferinde, rengârenk stantların arasında, 9-10 yaşlarında küçük bir kız çocuğu, benim bulunduğum standa yaklaşarak; “ben de Paluluyum. 200 liram var, sizden bir kitap satın almak istiyorum” dedi. 

Gözleri pırıl pırıl parlıyor ve yüzü gülücükler saçıyordu. Bu arada babası da standa yaklaştı. Babasına ısrarla 200 lirasına Palu ile ilgili bir kitap almak istediğini söyledi. Babasından onay alan küçük kıza istediği kitabı alabileceğini söylediğimde “Palu Yetişkin ve Çocuk Oyunları” kitabını seçerek sıkıca tuttuğu kitabı imzalamam için önümde durdu.   

Gözleri, hayranlıkla kitabın yazarı olarak yüzüme bakarken, içinde bir merak ve heyecan vardı. Ona aynı sıcacık bir gülümsemeyle karşılık verdim ve aramızda kısa bir sohbet geçti. Adını sordum. Küçük kız, heyecanlı bir sesle adını söyledi.

Kitabın kapağını açarak ve iç sayfasına; “Sevgili Zeynep Kevser kızıma sevgilerimle” notunu düştükten sonra; “seni yanaklarında öpebilir miyim?” dediğimde “tabii” diyerek yanaklarını uzattı. Sonra; “ben de sizin elinizi öpebilir miyim?” deyip elimi öpmesi bir ömre bedeldi.

Kitap, küçük kızın ellerine geri dönerken, yüzünde bir tebessüm ve gözlerinde bir parıltı belirdi. O an, sadece bir imza değildi; bir hayalin, bir ilhamın başlangıcıydı. Belki de o küçük kız, büyüdüğünde aynı masada oturup kendi kitaplarını imzalayacak bir yazar olacaktı. Teşekkürler Zeynep Kevser, teşekkürler…

İkinci ömre bedel anı ise; genç bir delikanlı yanaştı. Elinde bulunan telefondaki fotoğrafı göstererek; “ben bu kitabı arıyorum. Bu kitabı Fransa’da bir arkadaşıma götüreceğim” dedi. Aradığı kitap “Palu 1841 Nüfus ve Toplum Yapısı” isimli kitabımdı. Kitabı gösterince hemen heyecanla Fransa’daki arkadaşını görüntülü arayarak benimle tanıştırması, diğer kitapları göstermesi, Fransa’da hemşehrimizin heyecanını görmek de bir ömre bedeldi. Teşekkürler Fransa’da yaşayan hemşehrim, teşekkürler…

Üçüncü ömre bedel anı ise; Elazığ İmam Hatip Lisesi’nde öğretmen olarak birlikte çalıştığımız Sayın İbrahim Halil Hoca, rahatsızlığına rağmen standımızı iki defa ziyaret etti. Kitaplarımızdan birini hediye olarak vermek istememize rağmen kabul etmeyip; “ben size katkıda bulunmak için geldim” diyerek satın aldıktan sonra bizlere yemek ikramını o gün nazikçe reddetmiştik.

Üç gün sonra akşam saatlerinde tekrar geldi İbrahim Halil Hocam. Saat kaçta ayrılacağımızı sorduktan sonra babacan tavrıyla; “ben sizi burada aç bırakmam diyerek” tüm ısrarlarımıza rağmen lokantaya giderek yemek getirmesi de bir ömre bedeldi. Teşekkürler Halil İbrahim Hocam, teşekkürler…

Bu yıl Elazığ 5. Kitap Fuar’ında; “Goncalar Solmasın” diyerek ömrünü öğrencilerine adayan, yüreklerine dokunarak onları çok seven eğitimci ve yazar Sayın Hacı Ormanoğlu ile aynı standı paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşadım.

Hoş sohbetleri, cömertliği, sevecenliği, kibar ve beyefendiliği ile kendisinin ne kadar samimi olduğunu daha yakından tanıma fırsatını bulmuş oldum. Teşekkürler Hacı Hoca, teşekkürler…

Dokuz gün boyunca bizi yalnız bırakmayan, akraba, eş dost, arkadaş ve kitap sevdalılarına teşekkürler…

5. defa kitap dostlarını ve yazarları Elazığ Kitap Fuarı’nda buluşturan Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları’na, gecesini gündüzüne katarak bu organizasyonu bizlere hazırlayan sayın Murat Malkan’a, Elazığlı yazarları bir araya getirip okuyucularıyla buluşmasını sağlayan Kent Konseyi Başkanı Sayın M. Nafiz Koca’ya ve tüm emeği geçenlere ayrıca teşekkürler.

Hepinize teşekkürler…

25.11.2024

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi