KEBAN / GÜMÜŞ MADENİ; KAZADAN MADEN EMİNLİĞİNE, MADEN EMİNLİĞİNDEN VİLAYETE - 2
geçen haftadan devam…
Geçen haftaki yazımızda Osmanlı salnâmelerine göre Keban ilçemizin yakın tarihinden bahsetmiştik.
Bu haftaki yazımıza ise; yine Osmanlı Vilayet salnâmelerine göre Keban ilçemizin gümüş madeni işletmeciliği, genel coğrafî ve idarî yapısı ile devam etmek istiyorum.
Gümüş Madeni / Maden-i Hümayun
Osmanlı vilayet salnamelerinde Keban’da işletilen gümüş madeni ile ilgili şu bilgiler verilmektedir.
“Keban kazasındaki madende iki adet büyük kurşunlu gümüş mağarası ve iki adet tamamlanmayan suyolu işletilmektedir.
Bu kurşunların birisi kükürt kalayı (kurşunu), diğeri karbon kalayı (kurşunu), olmak üzere iki çeşitten ibaret olup senelik 2.000’den 3.000 küfeye kadar cevher çıkarılır.
Bu cevherden 60.000’den 100.000 kıyyeye kadar kurşun ve 40.000’den 60.000 kıyyeye kadar doğal kurşun oksit ve 350 kıyye miktarı saf gümüş elde edilir.
Araç gereçleri zamanında sağlanırsa bu üretimin iki kat daha artacağı kesindir.
Bu Maden-i Hümayun’da Macaristan usulü üzere körükler ve dört adet izabe fırını ve bir adet kal ocağı olup yirmi dört saat zarfında cevherin zenginliğine göre beş kıyye miktarı gümüş elde edilebilir.
Bu madende bir adet kına ocağı da vardır. Kal ocağında işlem gören gümüş bu ocakta tekrar tasfiye olunur.
Bu maden için sermaye olarak tahsis edilen 500 kuruş her sene Ergani Maden’ine havale edilmektedir. 1872 senesinde imalatı için sarf edilen kömür ve kütük miktarına bakılırsa, yaklaşık olarak 400 okka saf gümüş elde edilmesi beklenmektedir. 1874 senesinden itibaren burada imal edilen gümüş miktarı her yıl artmaktadır.
Bu müddet zarfında eski usul üzere yapılmış olan kal fırınları terk edilerek Avrupa’dan getirilen mühendisler sayesinde Amerikan usulü yaptırılan kal fırınları ile daha fazla hasılat elde edilir oldu.
Bu esnada mutasarrıflık merkezinin Ergani Madeni’ne tahviliyle Keban Maden idaresi oraya bağlanmıştır. Müdür sıfatıyla Keban Madeni’ne gönderilen Ağa’lar, madeni güzel bir şekilde idare edemediklerinden hasılat azalmaya başlamıştır. Masrafları karşılamadığından, etraf ve civardaki yakacak maddelerinin madeni idare edemeyecek kadar azalmasından dolayı 1878 yılında maden işletmesi tümüyle terk edilerek tatil edilmiş, ocaklar ve kalhane fırınlarının harap olmasına sebep olmuştur.
Genel Coğrafî ve İdarî Yapısı
Keban kaza merkezi 274 haneden ibarettir. Doğudan Çarsancak, batıdan Sivas, kuzeyden Egin, güneyden Malatya sınırları ile çevrili ve merkez vilayete on saat uzaklıktadır.
38 derece 50 dakika kuzey yarım kürede olup etrafı rüzgârın serbestçe esmesine engel olan yüksek dağ silsilelerinin bulunmasından dolayı Haziran’dan Ağustos sonuna kadar çok sıcak, Teşrin-i Sani on beşinde başlayan kışı yumuşak ve ilkbaharı ise çok güzeldir.
Bundan dolayı Maden halkı yaz mevsiminde Maden’de ikamet etmeyerek iki saat mesafede bulunan merkez vilayete bağlı bahçeleri güzel suları lezzetli ve hafif Dilkişa mevkiinde bulunan Birvan Köyü’ne giderek yaz mevsiminde Maden’in ateş püsküren hararetinden o köyün gölgeli havasına sığınarak kurtulurlar.
Önceleri 3.000 / 5.000 haneli mamur ve büyük bir kasaba olan Maden kasabası halkı geçimlerini sağladıkları geçim sebebini kaybettiklerinden dolayı vatanlarını terk ederek bugün 400 / 300 / 270 haneli büyük bir köye dönüşmüştür.
Maden ocaklarının kapatılması Maden’in bu kötü akıbetinin birinci sebebi olabilir. Bununla birlikte Maden halkı yaz mevsiminde Maden’de ikamet etmeyerek iki saat mesafede bulunan Birvan Köyü’ne gitmeleri de diğer bir sebeptir.
Harput vilayetine bağlı olan Keban, 1834 tarihinde bir ara vilayet merkezi ilan edilmiş olup 1869-1876 tarihleri arasında Diyarbekir Vilayeti Ma’muratü’l-Aziz Sancağına bağlı kaza, 1877 1918 tarihleri arasında Ma’muratü’l-Aziz Vilayetine bağlı kazadır.
Keban kazası 104 köy ve 5 nahiyeden oluşmaktadır. Bu köylerden 24’ü merkez kazaya bağlıdır. 21 köyü bulunan Muşar nahiyesi merkez kazaya 6 saat, 18 köyü bulunan İsa Karaca nahiyesi sekiz saat, 19 köyü bulunan Şamil Tahir diğer ismiyle Erguvan nahiyesi 10 saat, 18 köyü bulunan Eymür nahiyesi 10 saat ve 4 köyden ibaret olan Dirican nahiyesi yazın 20, kışın 15 saat mesafededir.
Ayrıca Çemişgezek ve Ağın da dönem içinde Keban’ın nahiyelerindendir.
Keban kazasının Kaller, Kürdkendi, Palu Çarşısı ve Çarşıbaşı mahalleri bulunmaktadır.”
[Detaylı bilgi için bknz.: Süleyman Yapıcı, Salnamelerde (Harput-Ma’muratül Aziz-El’aziz) Elazığ]
13.01.2023
Süleyman Yapıcı
Günışığı Gazetesi