BİZ BU HALE NASIL GELDİK / GETİRİLDİK

Aziz diye bilinen ilimizde gün geçmiyor ki kanlı bir olay yaşanmasın.

Her gün kan akıyor bu şehirde,

Bıçaklı ve silahlı saldırılar, yaralamalar, ölümler…

Geçen hafta yine ilimizde silahlı çatışma sonucu üç can daha gitti.

Eller ya sopada ya bıçakta ya da silahta.

En ufak bir şeyde her kes birbirini boğazlamak için adeta tetikte bekliyor.

İnsanlar birbirlerini öldürüyor.

Sokakta, caddede, iş yerlerinde insanların kanları akıyor bu şehirde.

Hani bu şehir “Aziz Şehir”di.

Bu şehrin insanları “Aziz İnsanlar”dı.

Bu şehrin evlatları “Gakko” idi.

Ne oldu bu şehre, bu insanlara?

Ne oldu bu ülkeye, bu millete?

Hani biz “Necip” bir millettik?

Tüm değer yargılarımızı kaybettik.

Ahlâk yok, terbiye yok, edep yok,

Saygı yok, sevgi yok, güven yok,

Hoşgörü yok, tahammül yok, müsamaha yok,

Ve sabır yok…

Arsızlık, şımarıklık, kendini bilmezlik adeta tavan yapmış durumda.

Bizlere ne oluyor?

Biz bu hale nasıl geldik / getirildik?

Evet, biz hangi ara bu hale geldik / getirildik?

Ya da nasıl bu kadar hızlı bir şekilde yozlaştık / yozlaştırıldık?

Dün canımızı verdiğimiz değerleri, bugün bozuk para gibi nasıl harcarız?

Her türlü edepsizlik kol geziyor.

Özellikle gençlerimiz günah işleme özgürlüğünü sonuna kadar kullanıyor.

Hiçbir devirde günahlar bu kadar reklâm edilip güzel gösterilmedi.

Ar damarları çatlamış adeta…

Birçok değerimizi kaybettik.

Yeni nesil “zombiler” türettik.

Hayatı birbirimize zehir eden bir toplum haline döndük.

Gerçekten sizler ve bizler neden bu hale geldik?

Ya da neden bu hale getirildik?

Ne için?

Sahi ne için?

Tüm ahlâkî değerlerimizi, geleneklerimizi, göreneklerimizi çöpe attık!

Ahlâkımızı yitirdik,

Namus ve şeref duygularımızı yitirdik,

Onurumuzu ve insanlığımızı yitirdik.

Şimdi her kes soruyor: Biz nasıl bu hâle geldik?

Bize ne oluyor?

Çevrenize hiç baktınız mı?

Herkes birbirinden rahatsız adeta.

Yönümüzü de yörüngemizi de kaybettik.

Kısaca insanlığımızı kaybettik.

Herkes kendi çapında, kendi alanında, kendi yaşantısında ahlâksızlık peşinde farklı kulvarlarda koşturuyor.

Yoksa tüm değerlerimizi kaybettikten sonra, herkes maskelerini çıkarıp aslına mı dönüyor?

Peki, biz bu hale nasıl geldik / getirildik?...

Bizi bu hale getirenler utansın demek en kolayı.

Zor olan, bu kaostan nasıl kurtulacağız?..

Bu sorunları çözmek için;

Gelin birilerini suçlamak yerine,

Bu zorlukları aşmak için,

Bu zor günleri geride bırakmak için,

Hep birlikte enerjimizi de sinerjimizi de bu zorlukları düzeltmek için harcayalım.

Aslımıza, özümüze dönelim.

Önce kendimizden, ailemizden ve çevremizden başlayalım.

Bir kavim, özlerindeki (güzel hal ve ahlâk) ı değiştirip bozuncaya kadar Allah şüphesiz ki onun (halini) değiştirip bozmaz…[Ra’d: 11]

11.11.2022

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi