KUDÜS; SELAHADDİNLERİNİ BEKLEYEN ŞEHİR

KUDÜS; SELAHADDİNLERİNİ BEKLEYEN ŞEHİR

 

2 Ekim 1187 Kudüs’ün Selahaddin Eyyubi tarafından fethedilişinin 837. yıl dönümü.

Kudüs; Peygamberler şehri,

Kudüs; yeryüzünde arş-ı alaya en yakını,

Kudüs; kutsallığın başşehri,

Kudüs; İsra’nın ikinci durağı,

Kudüs; Miraç’ın ilk basamağı,

Kudüs; ümmetin ilk kıblesi,

Kudüs; aşkın, hasretin, özlemin şehri,

Kudüs; medeniyetlerin kalbi,

Kudüs; mazlumların diyarı,

Kudüs; tüm Müslümanların izzet ve namusu…

Hz. Davut, Hz. Süleyman, Hz. Yahya, Hz. Zekeriya, Hz. İsa, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Yakup, Hz. Yusuf, Hz. Bünyamin, Hz. Musa, Hz. Harun ve Hz. Lut gibi peygamberlerin yanı sıra Hz. Muhammed Mustafa’nın yolunun geçtiği peygamberler şehirdin ey Kudüs…

Kudüs özgürlüğüne, Hz. Davud’la, Hz. Ömer’le ve Selahaddin Eyyubi ile kavuşmuştu.

Hz. Davud’un Calut’a attığı taşın zaferle sonuçlandığının simgesiydin ey Kudüs…

Hz. Ömer’in Emannâmesi ile teslim aldığı güven ve huzurun temsili şehriydin ey Kudüs…

Selahaddin Eyyubi’nin askeri dehası ve liderlik yetenekleri ile fethettiği adalet ve merhametin simgesiydin ey Kudüs…

Evet, bugün Müslümanların izzet ve namusu olan Kudüs, Yahudi’nin ayakları altında çiğneniyor.

Bugün her Filistinlinin Yahudi işgaline ve İsrail askerlerine karşı olan mücadelesinde attıkları her bir taş, Hz. Davut’un Calut’a attığı taşı simgeler.

Atılan her taş, Hz. Ömer’in emannâmesini, Selahaddin Eyyubi’nin fethini hazırlar.

Bugün Kudüs; vücudunu kahpe kurşunlara, kalleş bombalara siper ederken paramparça olan mazlumların diyarısın.

Bugün Kudüs; mazlumların zalimlere karşı başkaldıranların ahdine, vefasına sadık kalanların şehrisin

Bugün Kudüs; zalimlerin esareti altında olduğun her anı kendisine zül olarak kabul addeden ve sen esaretteyken gözlerine uyku girmeyen ve gözyaşları döken Selahaddin’in özlediği kutsalısın.

Bugün Kudüs; varlığın esaret altında kalsa bile ruhun ve yüreğin özgür bir şehirsin.

Cenab-ı Hakk’ın çevresini mübarek ve kutsal kıldığı şehirsin,

Çünkü sen, sevgililer sevgilisi Efendimizin “yeryüzünde ibadet için sadece üç mescidin yoluna düşülür, Kabe, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa” dediği Kudüs’sün...

Hz. Davut’un zalim Calut’un sonunu getirdiği er meydanıydın sen Ey Kudüs,

Hz. Süleyman’ın seni Mescid-i Aksayı inşa ederek adalet ve barışla yönettiği kutsal bir şehirdin ey Kudüs,

Hz. Yakup gibi sana kavuşmanın gözyaşlarını döküyor, katledilen mazlum ve masumlara ağlıyorum ey Kudüs,

Hz. Musa gibi yaramazsam da denizleri sana kavuşmanın özlemini çekiyorum ey Kudüs,

Hz. Yunus gibi bir yakarışla senin kurtuluşun için rahmet-i Rahman’a sığınıyorum ey Kudüs,

Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya’nın vahşice bu günkü Filistinli/Gazzeli Müslümanlar gibi katledilip kanlarıyla sulandığı şehirsin sen ey Kudüs,

Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Yakup, Hz. Yusuf’un gelecek nesillere emanetiydin ey Kudüs,

Hz. Musa ve Hz. Harun’un sığınağıydın ey Kudüs,

Hz. Meryem için Allah’ın ikramı, Hz. İsa’nın hayal kırıklığıydın sen ey Kudüs,

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in göz aydınlığıydın sen ey Kudüs,

Sen ki; Efendimizin ikinci durağı, miracın ilk basamağıydın ey Kudüs,

Göklerin övüncüydün, miracın hediyesi namazın ilk kıblesiydin ey Kudüs,

Göklerin emanetine sahip çıkan tek sendin ey Kudüs…

Sana karşı kör olmuş insanlığın karşısında Selahaddince bir vefa gösteremedik sana ey Kudüs,

Şimdi sen en uzun esaretini yaşıyorsun ve Selahaddinlerini bekliyorsun ey Kudüs…

Biz Müslümanlar ihanetin girdabında boğulurken,

Bulunduğun topraklar işgal edilirken,

Üzerinde yaşayan kadın, çocuk ihtiyar ayırt etmeden katledilirken,

Sana varmayan yollara,

Seni anmayan dillere,

Hasretinle, aşkınla yanmayan bedenlere,

Sensiz dünyanın neşesine,

Esaretine dur diyemeyişimize bakıp utanırken;

Sensizliğe dur diyecek,

Zulme sessiz kalmayacak,

Ahdine vefalı, Selahaddinlere sevdalı, sensizlik ateşiyle kavrulan yürekler var ey Kudüs,

Yollar tükenmedikçe bizim sana vuslat ümidimiz var ey Kudüs…

 

30.09.2024

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi