KUZEY IRAK'TA NELER OLUYOR?
Kuzey Irak’ta meydana gelen ve gelişen olaylar Türkiye'de hayret ve şaşkınlıkla izlenmektedir.
Kuzey Irak’ta "fiili" yapının "hukuki" hale gelmesi yönünde bir adım daha atıldı. Meclisi, hükümeti, polisi oluşan ve ordu kurma hazırlığı içinde bulunan Kürt'ler, "federe devlet" statüsünü benimsediler.
Burada şaşılacak herhangi bir durum yok. Yıllardan beri böl ve yut politikasını birer sonucudur. 2 Ağustos 1990 tarihinde Irak'ın Kuveyt'i işgali ile başlayan bir sürecin devamıdır. ABD' nin ortaya koyduğu ve uyguladığı senaryonun son bölümlerinden biridir.
Saddam'ın Kuvyet'i işgali, ABD'nin Bağdat Büyükelçisi April Gillesebie'nin "göz yumarız" teminatı üzerine gerçekleşmişti.
Bosna Hersek'teki vahşete ve yükselen feryatlara karşı adeta sağırlaşan ABD, Kuveyt'in dramını yalnız kendisi işitmekte kalmadı, bütün dünyaya ve dostlarına işittirerek yaydılar.
Sonuçta Irak 72 saatlik bir dünya ittifakı ile yapılan savaşta gücünü yitirdi. Ülkesi bölünerek halkı ve topraklan BM'nin insafına terk edildi. Çöl fırtınası senaryosu ile düzenlenen ve hesaplanan başarılı bir operasyonun sonucunda Irak 36. paralelden itibaren kuzeyinde Kürt, 32. paralelinden itibaren de güneyin de Şii bölgesin fiilen oluşturuldu.
Bütün bu senaryoların sebebi ise petrol ve kuzeydeki işlenmemiş madenlerin ABD’nin kontrolünde daha rahat girmesi içindi. ABD'nin birer kuklası durumunda olan Kürt liderlerinin, ABD başta olmak üzere Türkiye ve diğer ve müttefik ülkeler arasında samimi bir hava estirmeye başlaması Kuzey Irak'ta ABD'nin çıkarları doğrultusunda bir Kürt devletinin kurulmakta olduğunu haber veriyordu.
Bölgedeki PKK terörü de ABD'nin desteğiyle bu oyunun bir parçası olduğunu artık anlamak gerekir. Kuzey Irak'taki otorite boşluğundan faydalanan ve Çekiç Güç'ün desteğiyle elini kolunu sallayarak saldırılar düzenleyen PKK'yı kanatlarının altına alan ABD, şu anda PKK'nin üstlendiği misyon sona ermiştir. ABD amacına ulaştıktan sonra PKK örgütünü terörist bir örgüt olduğunu ilan ederek gözden çıkarmıştır.
Kuzey Irak'ta Türklerin can güvenliğinin sağlanması bahanesiyle oluşturulan Çekiç Güç Türkiye'deki iktidarlarının da tam desteğiyle adım adım ABD'nin çıkarlarını yerleştirmeye devam ederken, Kuzey Irak'taki gelişmelere şaşırmamak gerekir. 1984 yılından beri bölgemizde amacına ulaşmak için PKK adını ustaca kullanın ABD güttüğü politika ile büyük oranda amacına ulaşmış durumdadır. Yüzyıllardın iç içe kardeş gibi yaşayan ve kaynaşan Türk, Kürt ve Arap halkını birbirine kırdırmak için aralarında ayrılık tohumlarını ekmeyi başarmıştır.
Büyük İsrail ve Ermenistan hayalini gerçekleştirmek için ABD tarafından yazılan senaryo adım adım uygulanırken Dışişleri, İçişleri, Başbakan, Başbakan yardımcısı ve Cumhurbaşkanının sokaktaki vatandaş gibi olayları seyretmek, "Irak'ın toprak bütünlüğü korunmalı" 'Türkiye istemezse Kürt Devleti olmaz" demek yerine bu önemli meselelerde kararlı bir şekilde hareket etmeli, bütün yönleriyle değerlendirip, ülkemiz için en uygun hareket tarzı seçilmeli veya seçilecektir ümidindeyiz.
22.10. 1992
Abdullah Haşim (Süleyman Yapıcı)
Devran
Paludevran Gazetesi