İslam hayat sahnesinden çekilince yeryüzünde hiç bir şey yerinde kalmaz. Düzen bozulur, ölçüler sarsılır, halatı haram, haramı helal olur. Kendi düşüncelerinden üret­tiklerini bugün kabil edilen yarın reddedilir Yarın kabul edilen hükmü, bir sonraki gün kaldırır. Beşerin kendi arzu ve çıkarlar doğrultusunda ürettikleri çeşitli ve çelişkili nazariyelerle kendilerini aldatma çabasına girerler. Bu nazariyelere ne kabul edebilir, ne de onlardan kurtulabilir, insanlık şaşkına döner. Ne yapacağını şaşırır.

Yaptıklarından kendini sorumlu tutmaz hareketlerini herhangi bir ölçü ile sınırlamaz ve başıboş bir hayvan gibi olur. Hatta bu durumda, hayvanda da aşağı bur duruma düşer.  

Kendisine verilen akıl ve ilmi imkânlarla vahşi bir hayvanın yapamadığını yapmaya başlar. Öyle ki hayvan, ne kadar vahşi olursa olsun, insanın bu imkânlarla yapabileceğinin binde hatta on binde birini bile yapamaz.

Günümüz insanının durumu işte budur. Ne yazık ki bu acı gerçek daha da kötüye gitmektedir.

İslam’ın hayat sahnesinden çekilmesiyle hiç bir şey yerli yerinde kalmaz. Çünkü sapıklıktan ve tahrip edilmekten kurtulmuş biricik Rabbani düzen, İslam’dır. İnsanlığın gölgesine sığınabileceği biricik düzendir o. Olmayınca insanlığın yararına olan her şey kaybolur.

Müslümanlar Endülüs’ü fethetti. Orada sayıları milyonları buluyordu. Sonra yenildiler bu milyonlardan geriye bir tek kişi kaldı mı? Şimdi tek bir Müslümana rastlayabilir misiniz Endülüs’te (ispanya'da)?

Müslümanlar Mısır’ı, Şam’ı, Filistin'i fethetti. O zaman Mısır, Şam Filistin vb. yerlerde Hıristiyanlar vardı. Bugün hala buralarda Hıristiyan var inançlarından dolayı insanların öldürülmesi bir tarafa zorlandıklarına bile rastlayamazsımız Müslümanlara tahammül edemeyenler toplıı katliamlarla yok etmeye çalışanlar, Müslümanlarla bir arada bulunmaya tahammül edeme­yen çağdaş yobazlar dinlerini değiştirmeleri, düşünce ve inançlarından vazgeçmeleri için hiç bir baskıda bulunmadı İslam ve Müslümanlar.

İslam’ın geliş gayesi, dini, aklı, malı, can ve nesli muhafaza etmektir.

İslam’ın olmadığı bir toplumda bunları muhafaza etmek mümkün değildir.

İslam’ın olmadığı bir yerde inanç özgürlüğü nün de olması mümkün değildir.

İslam’ın olmadığı yerde akıl, resmi ideolojiler doğrultusunda düşünmek ya da düşünmeden heva ve şehveti doğrultusunda sınırsız bir şekilde aklı susar dili konuşur.

Bir hayvanın yaşama hakkını bile kutsal sayan İslam’ın olmadığı yerde insanın can emniyetinin olması mümkün değildir.

İslam’ın hâkim olmadığı yerde sömürü, hak sız kazanç ve zulüm kendini gösterir.

İslam’ın olmadığı yerde ahlak, namus ve insan neslini korumak mümkün değildir.       

09.02 / 24.02.1993

Abdullah Haşim (Süleyman Yapıcı)

Devran

Devran Gazetesi