ÜZERİMİZE ÖLÜ TOPRAĞI SERPİLMİŞ GİBİ

Üzerine ölü toprağı serpilmek; her olay karşısında uyuşuk, tepkisiz, hareketsiz kalmak,

Üstüne ölü toprağı serpilmek; gelişen olaylar, hararetli söylemler, tepkisel durumlar karşısında herhangi bir tavır sergilemeyerek uyuşuk ve durağan kalan kişi veya gruplar için yapılan bir benzetme.

Bu deyimi şu sıralar Elazığ için söylemek yanlış olmaz herhalde.

Elazığ’ın üstüne ölü toprağı serpilmiş sanki…

Elazığ tarihinde en acı dönemi yaşıyor adeta.

Elazığ, uzun süredir acı çekiyor,

Yaşım içinde O’nu bu kadar acı çekerken görmemiştim.

Bu kader kasvetli,

Bu kadar suskun,

Bu kadar karanlık,

Bu kadar umutsuz.

İçin için yanıyor ve kavruluyor adeta.

Sanki toprağa gömülmüş gibi…

Üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi…

Yalnız şehir mi?

Elbette değil!

Elazığ’da yaşayanlar da;

Kasvetli,

Suskun,

Umutsuz,

Ve mutsuz…

Gözlerine bulut çökmüş,

Midelerine kramp girmiş,

Sinirleri alınmış,

Sanki üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi…

O çürümüşlük,

Kasvet,

Boşvermişlik şehrin her yerine sızıyor, damarlardan yayılan zehir gibi felç ediyor. 

Şehrimiz hırpalandı,

Mahallelerimiz terkedildi,

Üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi…

Unutma:

Yüzünü ve yönünü nereye çevirirsen çevir aklın ve gönlün hep bu şehirde olacak.

Gittiğin her yere bu şehir arkandan gelecektir.

Hayalinde;

Aynı sokakları,

Aynı caddeleri,

Aynı meydanları dolaşacaksın,

Aynı mahallede koşacaksın.

Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda,

İşte o zaman üzerine ölü toprağı serpilecek.

Oysa şehirleri güzelleştiren daha çok içinde yaşayan insanlardır.

Şehirler;

Bir medeniyetin, geçmişiyle geleceği arasındaki köprüdür. 

İnsanların belleğidir,

Anılarıdır,

Güzellikleridir,

Acılarıdır,

Evidir.

Artık şehirlerin hırpalanan, kanatılan ruhlarına sadakat göstermek zorundayız.

O umudu ve çabayı hep diri tutmalıyız…

Şehirle birlikte silkinmeli ve kendimize gelmeliyiz.

Geç kalmadan, zaman kaybetmeden üzerimizdeki şu ölü toprağını atmak zorundayız.

05.04.2021

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi