TARİHİ PALU’YU UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ’NE ÖNERMEK İSTİYORUZ

Ankara’da faaliyet gösteren ve ilimiz ile ilgili başarılı çalışmalara imza atan Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı’nın yayın organlarında olan Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Dergisi’nin Temmuz 2020 sayı: 53’ün kapak konusu; “Tarihi Palu’yu Unesco Dünya Miras Listesi’ne önermek istiyoruz” idi.

Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı, 1987’den beri Ankara’da faaliyet gösteren bir vakfımız.

Web sitesinde Vakfın amacı; “Elazığ ili ile Elazığlıların Sosyal, Kültürel, Sanatsal, Ekonomik, Eğitim, Sağlık, Spor, Tanım ve Tanıtım konularında gelişimini desteklemek ve teşvik etmek bu konularda türlü etkinliklerde bulunmak ve kültürel değerlerini korumak, yaşatmak, paylaşmak ve yayın yoluyla tanıtmaktır” şeklinde belirtilmiş.

Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı, son dönemlerde; “Harput Senfonisi” ve “Harput’un UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi” ne alınması konusundaki faaliyet ve gayretleriyle Başkent’ten Harput’un/Elazığ’ın sesini ve tanıtımını tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya duyurdu.

Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Çağlar’ın kaleme aldığı başyazıda; Palu ile ilgili bilgilere yer verildiği gibi ve bolca fotoğraflar kullanılarak bir görsel şölen sunulmuş adeta.

Mehmet Çağlar yazısında UNESCO süreci için şunları yazmış:

Palu’nun tarihi geçmişi ve sahip olduğu tarihi ve kültürel varlık zenginliği nedeniyle ‘Unesco Dünya Miras Listesi’ ne girmeyi hakettiğini dile getirdik. Bu nedenle Vakıf olarak Palu’nun UNESCO süreci için ortak bir proje yapmayı ve şehir ile birlikte çalışmayı teklif ettik.”

Yazının devamında ise şu öz eleştiride bulunuyor:

7000 yıllık tarihi geçmişi ile coğrafyamızda önemli bir yere sahip olan Palu’yu ne acıdır ki, bugüne kadar yeteri ölçüde tanımadığımız gibi tanıtmadık. Öncelikle bu eksikliğimizi bir özeleştiri olarak kabul edip, bu hatayı geçmiştekilere yüklemeyi bir yana bırakıp, artık bu tarihi ve kültürel zenginliği ve yörede yaşamış uygarlıkları doğru bir biçimde ortaya koymamız ve iyi anlatmamızın zamanı geldiğini düşünüyorum.

Yazı daha sonra Sümerler ve Akkadlar’dan, Osmanlılara kadar 26 uygarlığın yaşadığını ve bu uygarlıklara ait 50’ye yakın tescilli kültür ve tabiat varlığı, bu varlıklardan en önemlisinin Palu Kalesi ve içindeki eserler olduğunu belirttikten sonra bu tarihi eserlerden 12 adedinin isimlerine yer veriliyor.

Sayın Çağlar, yazısına şöyle devem ediyor:

İlk çağlardan beri Elazığ bölgesinin önemli bir yerleşim yeri olan Palu, tarihi ve kültürel zenginlinin yanı sıra doğal güzelliği ile de turizm açısından yörede önemli bir potansiyel barındırmaktadır.

Özetle, Harput gibi Palu’da sahip olduğu zengin bir tarih ve kültür ve bunu yansıtan sayısız korumaya muhtaç varlığı yaşatmaktadır. Doğaya ve zamana direnen bu zengin tarih ve kültür değerinin korunması ve gelecek kuşaklara miras olarak bırakılması, ancak bu varlıkların “Dünya Mirası” haline gelmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenledir ki, Harput’un UNESCO Dünya Mirası Listesine girmesi ile ilgili olarak gerçekleştirdiğimiz bu çalışmayı PALU için de yapmayı arzu ediyoruz. Vakıf olarak Palu’nun “UNESCO Dünya Miras Listesi”ne alınması için ortak bir proje yapmayı ve şehir ile birlikte çalışmayı öneriyoruz.

Sayın Mehmet Çağlar’ın önerdiği “UNESCO Dünya Miras Listesi” nedir? Bu listeye girmenin önem, faydası ve getirileri nelerdir?

Bu soruya önce UNESCO nedir ve nasıl bir kuruluştur cevabı ile başlayalım.

Birleşmiş Milletler teşkilatına bağlı bir kuruluş olan UNESCO, dilimize “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu şeklinde geçmiştir. Amacı, milletlerarasında eğitim, bilim, kültür alanlarında işbirliğini gerçekleştirip, yakınlaşmayı sağlamaktır.

1946 yılında Birleşmiş Milletler bünyesinde kurulmuştur. 44 imzacı devletin katılımıyla yürürlüğe giren sözleşme UNESCO’nun başlangıç noktasıdır. Türkiye, UNESCO sözleşmesini imzalayan ilk 10 devlet arasındadır.

44 ülkeyle başlayan serüven 195 ülkeyle devam etmektedir.

Dünya Mirası Listesi ise;

Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla UNESCO tarafından listelenen, özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerden (orman, dağ, göl, ada, çöl, anıt, kompleks veya şehir gibi) her birine verilen addır. 

Genel Kurul tarafından seçilen 21 UNESCO üyesi ülkenin oluşturduğu Dünya Miras Komitesi tarafından yönetilen uluslararası Dünya Mirası Programı bu listeyi güncellemektedir.

Program, insanlığın ortak mirası için kültürel veya doğal öneme sahip alanları listeler, adlandırır ve korur. Bunun için UNESCO, “Evrensel Mirasın Bekçisi” olarak kabul edilmektedir.

Peki, bu listeye girmenin önemi, faydası ve getirilerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Farkındalık: UNESCO internet sitesinde verdiği resmi bilgide, bir alanın bu listeye alınmasının toplumlar ve hükümetler nezdinde farkındalık yaratmaya yardımcı oluyor.

2. Turizm: Listeye alınan kültür varlığının bilinirliği artıyor ve burayı ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısında artış oluyor.

3. Sahiplenme: Listeye alınan kültür varlıkları, bulunduğu kentin insanları tarafından da sahipleniyor, çünkü kente büyük getirisi oluyor ve kentin kalkınmasına yardımcı oluyor.

4. Finansal Destek: Bunun yanında listeye giren alanların korunması için UNESCO tarafından finansal bir destek de sağlanabiliyor.

5. Korumak: Yıllık 4 milyon dolarlık bir toplam fondan, özellikle de gelişmekte olan ülkelerden listeye girmiş olan dünya miraslarını korumak için pay ayrılabiliyor.

6. Hasar Giderilmesi: Bu fon aynı zamanda “tehlikedeki dünya mirası” listesindeki alanlarda oluşan hasarın olabildiğince hızlı bir şekilde giderilmesi için de kullanılabiliyor.

7. Teşvik: Dünya mirası listesinde yer alan varlıkların korunamaması halinde, komite bu alanların listeden çıkarılmasına karar verebiliyor. Dolayısıyla listeye alınan varlıkların daha iyi korunması için teşvik ediyor.

Evet, biz de Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Çağlar’ın bu teklifini can-ı gönülden destekliyor ve kendisine teşekkür ediyoruz.

Palu’ya hep birlikte sahip çıkarak, genelde Eski Tarihi Palu’yu, özelde ise Palu Kalesi ve Palu Tarihi Köprüsü’nü “Unesco Dünya Miras Listesi” nde görmek istiyoruz.

Bu amaçla; kamu, üniversite, yerel, sivil inisiyatif (STK), bu konuda yazan ve araştıran, bilim adamı ve uzmanların en kısa bir zamanda bir araya gelerek gerekli çalışma başlatmalarını, projeleri hazırlanmalarını bekliyor ve temenni ediyoruz. 

31.08.2020

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi