SAHİPSİZ BİR MEMLEKET, PALU

Palu, kadim bir şehir.

Palu; Urartular döneminde Şebeteria, Roma döneminde Romanapolis, Bizans döneminde Asmosata, Araplar döneminde Sümeysat ismini alsa da Hititler döneminden beri önemli bir merkez olarak genellikle Palu olarak bilinmiş ve anılmıştır. 

Urartulara başkentlik yapmış, Beylikler merkezi olmuş, Osmanlı hâkimiyetine “Palu Hükümeti” statüsünde imtiyazlı olarak girmiş olan Palu; tarihi eserler, inanç turizmi ve doğa güzellikleri ile şirin bir ilçemiz.

Tarihinde dört defa yer değiştiren ve her yer değiştirdiğinde önemli bir nüfus potansiyelini kaybeden ve kaderine terkedilen bir ilçemiz.

Son yıllarda yapılan çalışmalarla tarihi Palu’da güzel şeyler olmaktadır.

Önce tarihi Palu Köprüsü, Cemşid Bey Camii ve külliyesi, Alacalı Camiî, Ulu Camiî ve Hamam gibi tarihi eserlerin restorasyonu yapılmış, Palu Kalesi’nde ise kazı çalışmaları başlatılmış, yollar yapılmaya başlanmıştı.

Buraya kadar her şey güzel fakat bundan sonrası için yapılanlara ne kadar sahip çıkıldı.

İşte bu konudan muzdarip bir Palulu hemşehrimiz bizzat ofisimize kadar gelerek köşemizde yayınlanmak üzere aşağıda mektubu vermiştir.

Bu mektubun içeriğine dokunmadan; başta Sayın Valimiz olmak üzere Sayın Palu Kaymakamı ve Belediye Başkanı makamına da arz ediyorum.

***

Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş:

“Sahipsiz olan memleketin batması haktır;

Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.”

İŞTE SAHİPSİZ BİR MEMLEKET, PALU

Palu denilince dillere destan bir ilçe olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Gerçekten de öyledir. Maalesef gün geçtikçe değerini kaybetmektedir. Çünkü sahipsiz bir memleketin sonu budur. Diyeceksiniz ki acaba ne oldu? Neler olmuyor ki. Palu denilince tarihi kalıntıları, doğası, tabiat güzellikleri, insanı ve siyasi ağırlığıyla tanınan ve unutulmayan bir ilçedir. Bugün için sahipsiz kalmıştır. Evet, iddia ediyoruz, gerçekten sahipsiz.

Devletimiz tarafından restorasyonları yapılmış ve halkın görüşüne ve ziyaretine sunulmuş olan Cemşit Bey Camisi, Alacalı Mescit, Çarşıbaşı Hamamı, yine Çarşıbaşı mahallesindeki Ulucami kapalı olup çok uzaklardan gelen ziyaretçiler maalesef gerekli ziyaretlerini yapamamaktadırlar. Cemşit Bey camisinin yanındaki WC ler sürekli kapalı olup ihtiyaca kapalıdır.

Saydığımız yerlerin günde 8 saat açık tutulması için Palu sevdalıları arkadaşlar tarafından bir önceki Kaymakam beyefendiye şifai, sözlü olarak ve yazılı dilekçe ile müracaat edilesine rağmen hiç ilgilenilmemiş ve ihtiyaca cevap vermemiştir. Şimdi yeni gelen Kaymakam Bey, acaba bu sorunları giderebilecek midir?

Şu an acil olarak acil olarak Palu konağına sahip çıkabilmektir. Konak kaderine terk edilmiş, bahçenin içindeki yeşillik tamamen kurumuş ve ağaçlar da sararmış olmakla kısa bir süre içinde kuruyacaktır. İçler acısı bir durumdadır. Yüreği Palu için dolu olan kişilerin üzüntü kaynağı olmuştur.

Yine tarihi eserlerden, Palu Kalesi’nin büyük mağarasının açılması için verilen bunca emek yarıda kalmış ve terk edilmiştir. Dükkânönü camisinin, Çarşıbaşı Mahallesindeki küçük caminin, Kilisenin yapımına yani restorasyonlarının yapılmasına başlanmış ve bunlar da yarı bırakılarak kaderlerine terk edilmiştir.

Bunların mutlaka yapılması ve yetkililerin Palu’ya sahip çıkmasını istiyoruz. Bilhassa kimliğinde Palu yazan kişilerin önder olmalarını hasseten rica ediyoruz. Düşünüyoruz ki, acaba Palu’nun kaderi mi yoksa? Bu duruma üzülerek ve içten gayret göstererek tüm Palulu kardeşlerimizi birlik ve beraberliğe çağırıyor ve herkese saygılarımızı sunuyoruz.

Şunları da hatırlatmakta fayda vardır. Cemşit Bey camisinin tarihi WC si tamamen iptal edilerek yerle bir oldu. Yine burada kuruduğunu hiç kimsenin görmediği çeşme iptal edilerek suyu kayboldu. Yine konağın yanı başında köprü ile beraber yapılan çift çeşme iptal edilmiştir.

Son olarak sormak istiyoruz. Mademki bu eserler halkın görüşüne sunulmuyorsa neden masraf edilerek yapıldı?

(H.K.)

 

17.08.2020

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi