İHSAN, KULLUK MERTEBESİNİN ZİRVESİ

Hz. Ömer (r.a.)’den rivayet edilen Cibril Hadisi’ni bilmeyenimiz yok gibidir.

Cibril Hadisin’de üç terim ön plana çıkar;

İslâm, iman ve ihsan…

İslam’ın esaslarını kabul etmek ve anlamak,

Kabullendiğine ve özellikle gaybe imam etmek,

Ve yaşamak,

Cibril hadisinde; önce amellere dönük olarak “İslâm”, sonra da kalbe dönük olarak “imân” ve onun kemâl noktası/zirvesi olan “İhsân” 

Yani önce bilmek, sonra kabullenmek / inanmak, daha sonra da bildiğini ve inandığını en güzel biçimde eyleme dönüştürmek…

Amel ve iman bütünlüğünün en kemâl noktası olan “İhsân”… 

Cibril Hadisindeki tarifiyle; “Allah’ı görür gibi ibadet etmendir; çünkü sen O’nu görmesen de O seni görmektedir.”

Genel anlamıyla ihsan; “iyilik ve lütufta bulunmak, bir işi en güzel şekilde yapmak, Allah’a ihlâsla kulluk etmek” anlamlarına gelir.

İhsan; her şeyi iyi ve güzel bir şekilde yapmaktır.

İhsan; Allah’u Teâlâ’nın gözetiminde olduğunun şuurunda olmaktır.

İhsan; kulun her an ve her işinde, Allah’u Teâlâ’nın kendisiyle birlikte olduğunun farkında olmasıdır.

İhsan; ibadette huşu ve ihlastır.

İhsan; ibadeti sadece Allah'a has kılmaktır.

İhsan; iman ve ibadeti tamamlayan bir haslet olarak Allah’a kullukta en üstün mertebedir.

İhsan;  yalnız ibadetle ilgili meselelerde mü’minin yükümlü olduğu bir sorumluluk değil, bütün söz ve işlerindeki değişmez tavrıdır.

İhsan; sağlam ve tahkiki bir iman şuuru ile Allah’ı görüyor gibi hissedip, sürekli huzur ve huşu içinde bulunabilme durumudur.

İhsan; imanın özü, ruhu ve kemali, dolayısıyla kulluk mertebelerinin en üstünüdür.

İhsan; iyiliklerde farz olan asgari ölçünün ötesine geçip isteyerek ve severek daha fazlasını yapmaktır.

İhsan; üstüne düşenden daha fazlasını vermek, alması gerekenden daha azını almaktır.

İhsan; başkasına iyilik etmektir.

İhsan; yaptığı işi güzel yapmaktır.

İhsan; takvanın da ötesidir, en ileri derecesidir.

İhsan; kusursuz dindarlık ve bunun sonucu olan güzel davranışlardır.

İhsan; kulun her an Allah tarafından denetlendiğini bilmektir.

İhsan; kişinin başta annesi ve babası olmak üzere diğer insanlar karşısındaki sevgiye dayalı özverili tutumudur.

İhsan; öfkeye hâkim olma, affetme, hoşgörü, sabırdır.

İhsan; işlerde aşırılıktan sakınma, kararlılık ve cesarettir.

İhsan: tokgözlülük ve cömertliktir.

İhsan; Allah’ın emir ve yasaklarına uyma, zorluklara katlanma hususunda gösterilen sabırdır.

İhsan; erdemli insanın içinde daima başkalarına iyilik etme isteğidir.

İhsan; Allah ile muhteşem bir bağ kurma, O’nun her an bizi gördüğünün şuuruna varmadır.

İhsan; Allah tarafından hesaba çekilmeden önce, kendini hesaba çekmektir.

İhsan; sadece O razı olsun diye O’na yönelmektir.

İhsan; aynı zamanda ahlaki olgunluk, enfüsi rikkat, zühd ve takvadır.

İhsan; insanın her an kendini Allah'ın huzurunda hissedip öyle davranması, söz söylemesi ve yaşamasıdır.

İhsan: Allah’ı görüyormuşçasına yaşamaktır.

İhsan; gerek ibadetlerin ve gerekse bütün davranışların Allah rızası gözetilerek, içtenlikle, karşılıksız, en güzel şekliyle yerine getirilmesi demektir.

Sonuç olarak ihsan;

İnsana ince bir düşünce ve hassasiyet duygusu kazandırır. İnsanı saflaştırır, arındırır ve her an Rabbinin huzurunda olma duygusu ile olgunlaştırır. Bütün amellerin, ihlâs ve samimiyetle en iyi şekilde yerine getirilmesini sağlar.

İnsanın hem Allah’a hem de yakın ve uzak çevresine, bütün insanlara, hatta tabiata karşı yaklaşımında, tutum ve davranışlarında adalet ölçüsünün, farz ve vacip sınırlarının ötesine geçerek imkân ve kabiliyetine göre kulluğun, özverinin ve erdemin en yüksek seviyesine ulaşmasını sağlar.

18.05.2020

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi