ÜÇ AYLAR
8 Mart 2019 (1 Receb 1440) Cuma günü üç ayların başlangıcı. 7/8 Mart Cuma gecesi ise Regaib kandili.
Dini kültürümüzde ve halk arasında mübarek olarak kabul edilen bu üç aylar ve gecelerden hangisi mübarek, hangisi kutsaldır?
Üç aylar; Receb, Şaban ve Ramazan aylarını birlikte ifade eden bir tabirdir.
Kur’an’da Ramazan ayı hariç, Recep ve Şaban aylarından bahsedilmez. Ancak haram olan Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarında bahsedilir ki bu aylarda savaş yapmak yasaklanmıştır.
Receb ayı ise; Kamerî (Hicrî) ayların yedincisi, üç ayların ilkidir. Receb ayı, Araplar tarafından dört haram aya ilave edilmiştir. İslam’ında kabul ettiği bu dört ayda savaş yapmak yasaklanmıştır. Bu ayların da bir kutsallığı yoktur.
Halk arasındaki “üç aylar” anlayışının dinimizde karşılığı yoktur. Recep ve Şaban ayının saygınlığı, Ramazan ayının azameti vardır.
Üç ayların faziletine dair Hz. Peygamber’den nakledilen rivayetlerin yanı sıra dinî kültürde mübarek sayılıp kutlanan Regaib, Mi‘rac, Berat ve Kadir gecelerinin bu aylarda yer alması üç aylara ayrı bir önem verilmesine, ibadet, dua, zikir ve hayırlı işlerle daha fazla meşgul olunarak dinî duyarlılığın daha yoğun olarak yaşanmasına zemin hazırlamıştır.
Ancak hadis âlimleri Receb ve Şaban aylarının fazileti hakkında kaynaklarda mevcut rivayetlerin çoğunun uydurma, önemli bir kısmının zayıf olduğunu ifade etmektedir.
İsnadı zayıf olmasına rağmen Resûl-i Ekrem’in Receb ayı girdiğinde, “Allahım, Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır!” [Taberânî, Hadis No: 3939; Beyhakî, Hadis No: 3534; Ebu Nuaym, c: 6, s: 269] şeklinde dua ederdi.
Resûlullah’a isnat edilen, “Receb Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır” [Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, 1/423] rivayetinin ise aslı bulunamamıştır. [Süyûtî, s. 114]
Yine Receb ayının fazileti hakkında: “Kim o ayda şu kadar namaz kılarsa ona şu kadar sevap verilir, kim o ayda istiğfar ederse ona şu kadar ecir verilir.” şeklinde hadis diye rivayet edilen sözlerin hepsi mübalağadır, hepsi âlimler tarafından tekzip edilmiştir.
Ancak Receb ayı “dört haram ay”dan bir tanesidir. Diğerleri Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Bu aylarda savaşmak haram kılınmıştır. Dolayısıyla bu ayların diğer aylara göre bir fazileti bulunmaktadır.
Üç aylarda yerine getirilmesi gelenek halini almış nafile ibadetlerden biri oruçtur. Receb ve Şaban aylarının tamamının oruçlu geçirilerek ramazanla birleştirilmesi “üç aylar orucu” şeklinde adlandırılır.
Ramazan ayında kasten bozulan oruçtan dolayı yerine getirilmesi gereken iki aylık kefaret orucunun Receb ve Şaban aylarında tutularak böylece üç ayların oruçlu geçirildiği de görülmektedir.
Üç aylar orucunun âdet haline gelmesinde, bu ayların faziletine dair Hz. Peygamber’den nakledilen rivayetlere dayanıp Ramazan ayını dinî duyarlılık ve ibadet yoğunluğu içinde karşılama niyetinin etkili olduğunu söylemek mümkündür.
Şaban ayına gelince: Sahih rivayetlere göre Hz. Peygamber’in Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Şaban ayıdır. Sahabeden Üsâme b. Zeyd (ö. 54/674) şöyle bir hadis rivayet etmiştir:
“Resûlullâh, Şaban ayında tuttuğu oruç kadar hiçbir ayda oruç tutmamıştır. Kendisine: “Ey Allah’ın Resulü! Senin, Şaban ayında tuttuğun orucu başka bir ayda tuttuğunu görmedim" dedim.
O da şöyle buyurdu:
“Şaban, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil bulunduğu ve amellerin, âlemlerin Rabbi olan Allah’a yükseldiği aydır. Ben de amelimin Allah Teâlâ’ya oruçlu olduğum halde yükselmesini seviyorum.” [Nesai, Savm, 70]
Ancak Resûlullah’ın Receb ve Şaban aylarını birleştirerek aralıksız oruç tuttuğuna, böylece üç ayları oruçlu geçirdiğine dair sahih kaynaklarda herhangi bir rivayet mevcut değildir. Bu itibarla, Receb ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dinî bir dayanağı yoktur. Belirli günler dışında her zaman nafile oruç tutulması mümkündür; ancak fazileti hakkında hadis bulunan ya da belirli zamanlarda tutulması tavsiye edilen nafile oruçlar arasında üç aylar orucu mevcut değildir.
Receb ayının fazileti ve bu ayda oruç tutulmasıyla ilgili rivayetlerin zayıf olması dolayısıyla bu orucun hükmü hakkında âlimler değişik görüşler ileri sürmüştür. Bazı âlimler Receb ayında oruç tutmayı müstehap kabul ederken bazıları, Receb ayına özel bir kutsiyet atfedilmesi ve halkın bunu zorunlu bir ibadet şeklinde algılaması endişesiyle bu ayda oruç tutmayı sakıncalı görmüştür. Bir kısım âlimler de özellikle Receb ayının tamamını oruçlu geçirmeyi hoş karşılamamıştır.
Resûl-i Ekrem’in Ramazan ayından başka hiçbir ayın bütününü oruçlu geçirmediğine, Şaban ayının büyük kısmını oruçlu geçirdiğine, Ramazan dışındaki en faziletli orucun Şaban’da tutulan oruç olduğuna Şaban ayının yarısından sonra oruç tutulmamasına, Özellikle de bir iki gün öncesinden nafile oruç tutarak ramazan ayını karşılamaya kalkışmamasına dair hadisler ışığında bazı İslam âlimleri Şaban’ın on beşinden sonra tutulan oruç, farz olan ramazan ayına şevkle girmeyi zorlaştıracağı için bu ayın ikinci yarısında oruç tutmayı mekruh görmüştür.
Üç aylardan Receb ve Şaban ayına özel nafile namaz kılınması, itikâfa girilmesi, bu aylarda yedi sene oruç tutulduktan sonra kurban kesilmesi gibi özel ibadet şekilleri kaynaklarda yer almamaktadır. Üç aylarda vefat eden kimsenin sorgusunun yapılmayacağı yolundaki inanışın da aslı yoktur.
Receb ve Şaban ayları, Ramazan ayına manen ve bedenen hazırlık aylarıdır. Yani bu iki ayın en önemli özelliği Ramazan sinyali veriyor olmalarıdır.
Kur’an’da kutsal (kutsanmış, mübarek) ay ise sadece Ramazan ayıdır. Ramazan ayı Kur’an’ın indirilmeye başladığı aydır. Oruç ayı olan bu ayda, bin aydan hayırlı Kadir gecesi bulunmaktadır.
Daha sonraki yazılarımızda ise kandil gecelerini incelemeye çalışacağız.
TEŞEKKÜR
Amcam ve kayınpederim Abdurrahman Yapıcı’nın hastalığı süresince desteklerini esirgemeyen, gönüllerini açan, ziyarete gelen,
Vefatında ise cenazeye katılan, taziyeye gelen, telefon ve sosyal medya ile ulaşan ve bizleri yalnız bırakmayan tüm akraba, komşu, dost ve arkadaşlara teşekkür ederim. Hepinizden Allah razı olsun.
İyi ki varsınız. Haklarınızı helal ediniz.
04.03.2019
Süleyman Yapıcı
Günışığı Gazetesi