KUR’AN’A GÖRE YAHUDİLERİN ÖZELLİKLERİ

Yahudilerin en büyük kin ve düşmanlıkları İslâm dinine ve Müslümanlara karşı olmakla beraber kendi çıkarları için bütün insanlığı felakete sürüklemekten geri kalmamışlardır.

Uluslararası düzenin tarumar edilmesi pahasına icra edilen Ortadoğu işgalinde olduğu gibi tarih boyunca yaşanan ihtilallerin, savaşların, insanlar arasındaki fitne ve kavgaların birçoğunda Yahudi parmağına rastlamak mümkündür.

Yahudiler Allah’a, gönderdiği peygamberlere ve özellikle Tevrat ve Zebur’da geleceği haber verilen Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, dolayısıyla da tüm Müslümanlara düşman olmuş ve düşmanlık yapmışlardır. 

Çeşitli sebeplerden dolayı Allah ve Resulü tarafından lanetlenmiş tek millet olan Yahudileri Kur’an bize tüm özellikleriyle tanıtır.

İşte Kur’an’a göre Yahudiler:

Sayılı birkaç günden başka Cehennem ateşinin kendilerine dokunmayacağını ve Cennete sadece kendilerinin girecekleri iddiasında bulunurlar.

Dillerini eğerek, bükerek ve dine (İslam’a) saldırırlar.

Nankördürler.

Zalimdirler.

Mütecavizdirler.

Kıskançtırlar.

Faizcidirler.

Dönektirler.

İnkarcılıklarından dolayı öz benliklerini satacak kadar alçaktırlar.

Allah’ın emirlerini dinlemelerine rağmen her fırsatta isyan etmişlerdir.

Verdikleri sözlerinden her defasında ahitlerini bozmuşlardır.

Allah’ın gönderdiği peygamberleri ve kitapları inkâr etmişlerdir.

Küfre sapan şeytanların sözlerine uyarak öz benliklerini satmışlardır.

Gerçekleri devamlı gizlemişlerdir.

Yaşamaya karşı diğer insanlardan, hatta müşriklerden de daha düşkün ve hırslıdırlar.

Yaşam hakkını sadece kendilerinde gördüklerinden onlardan her biri ömrünün bin yıl olmasını ister.

Yapıp öne sürdüğü işlerden dolayı ölümü asla istemezler.

Borçlarına sadık değillerdir. Öyle ki ona bir dinar versen, tepesine dikilmedikçe onu sana asla ödemezler.

Allah’ın mülkünden bir payları olsaydı, insanlara bir çekirdek zerresi bile vermezler.

Haksız yolla insanların mallarını gasp ederler.

Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz derler.

Kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyla “inandık” derler.

Durmadan yalana kulak verirler.

Kitaptaki kelimeleri yerinden kaydırıp değiştirerek asıl manalarının dışında kullanıp tahrif ederler.

Kitab’ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, “işte bu, Allah katındandır!” derler.

Allah’ın ayetlerini az bir bedel karşılığı satarlar.

Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezler.

Küfürde birbiriyle yarışırlar.

Günahta, düşmanlıkta, haram yemede de birbiriyle yarışırlar.

Onlar sadece birbirleri ile ve Hıristiyanlarla dostudurlar.

Allah’a iftira atanlardır.

Yalana iyice kulak verirler.

Haramı tıka basa yerler.

Allah’a verdikleri hiçbir sözde durmamış ve sözlerini devamlı bozmuşlardır.

İnkârları ve küfürleri, Allah’ a iftiraları yüzünden Allah onlara lanet etmiştir.

Söz dinlemedikleri ve sınırı aştıkları için Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle de lanetlenmişlerdir.

Allah tarafından lanetlenen tek millettir.

Kalpleri kaskatıdır, merhametleri yoktur.

Daima haindirler ve ihanet içindedirler. 

Yapılan antlaşmaları her defasında hiç çekinmeden bozarlar.

Allah’ın ve Peygamberlerin vermiş oldukları öğütleri unutmuşlardır. 

Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar.

Yeryüzünde devamlı savaş ve fitne ateşini yakmışlardır / uyandırmışlardır.

Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmışlardır.

Küfür ve taşkınlıkları onları iyice azdırmıştır.

Yasaklandıkları şeylerden öfkelenip başka aşırılıklar yapmaya başlarlar.

Allah tarafından lanetlenerek, gazap edilerek aşağılık, maskara maymunlar ve domuzlar haline getirilmişlerdir.

Kendi menfaat ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutmuşlardır.

Kendilerinden olmayan halkın mallarını uydurma yollarla gasp ederler ve tıka basa yerler.

İnsanları Allah’ın yolunda çevirirler.

Allah'ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek isterler.

Müslümanlara fenalık etmekten geri kalmazlar.

Müslümanlara sıkıntı verecek şeyleri isteyip dururlar.

Müslümanlara karşı öfkeleri ağızlarından taşmaktadır.

Müslümanlara karşı kalplerinin gizledikleri kin ve nefret ise daha büyüktür.

İslam’a karşı Münafıklarla iş birliği yapmışlardır.

Kur'an-ı Kerim'i indirdiği için Cebrail (a.s.)’a düşmandırlar.

Altını ve gümüşü depolarlar. (Dünya ekonomisini ellerinde tutarlar.)

Allah’ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler.

Onlara alçaklık damgası vurulmuştur.

İnsanlar içerisinde iman edenlere (Müslümanlara) düşmanlık bakımından en şiddetli onlardır.

Allah’a şirk koşmuşlardır.

Üzeyir Allah’ın oğludur derler.

Devamlı olarak Allah'ın ayetlerini inkâr etmişlerdir.

Haksız yere peygamberleri öldüren tek millettir.

İnsanlar içinden adaletle emredenlerin canına kıymışlardır.

Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini basit bir bedel karşılığı satmışlardır.

İsyan etmiş ve haddi aşmışlardır.

Onların dinlerine uymayan hiç kimseden hoşnut olmazlar.

Allah’ın hışmına uğramış ve miskinliğe mahkûm edilmişlerdir.

Allah onları kahredecektir.

Allah kıyamet gününde bunlar hakkında hükmünü verecektir.

Onlar dünyada ve ahirette rezildirler.

Ahirette onları büyük bir azap beklemektedir.

Ahirette onlara mahsus büyük ve korkunç bir azap vardır.

Ve:

Rabb’in yeminle şunu bildirdi:

Elbette tâ kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü yapacak kimseler gönderecektir. [A'raf: 167]

22.12.2023

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi