“PALU” TANITIM KİTABI ÜZERİNE…
Mekânları, beldeleri ve şehirleri önemli, değerli ve anlamlı kılan sadece coğrafi güzellikleri değil; tarihsel geçmişi, medeniyete katkıları ve bugüne bıraktıklarıdır.
Şehirleri geçmişten bugüne öne çıkaran en önemli faktör, kültür, medeniyet, ilim ve bulunduğu havzanın müktesebatına etki eden güçlü izleri ve tesirleridir.
Şehirleri, medeniyet inşasının zemini ve mekânı gören düşünürler, geleceğe dair güçlü izler ve eserler bırakan tüm müktesebatın bu merkezlerden neşet edip neşv ü nema bulduklarını dile getirirler.
Yine bu şehirlerde yaşayan, o kültürü ve havayı soluyan, burada yaşayan manevi şahsiyet, şair, bilim insanı ya da mütefekkir insanların söz sohbetlerinde bulunan insanlar, bir şehri daha anlamlı ve kalıcı kılar.
Hacı Bayram Veli şehirlerdeki bu kültür inşasını şu beytiyle bakın ne güzel anlatmış:
“Nagehan ol şâra vardım ol şârı yapılır gördüm
Ben dahi bile yapıldım taş u toprak âresinde”
Hacı bayram günümüz Türkçesiyle şöyle diyor:
“Ansızın bir şehre vardım, o şehri yapılır gördüm.
O taş toprak arasında ben de birlikte yapıldım.”
Bu meseleye “taş ve toprak arasında yapılmak ve olmak” açısından baktığımızda, yaşadığımız coğrafyanın en önemli medeniyet inşa edici beldeler arasında Harput ve Palu’nun bir adım öne çıktığını görüyoruz.
Harput’un birçok medeniyet, din, dil ve kültürlerden geçerek ve tüm bu uygarlıklardan derlediği eserleri günümüze taşıyarak oluşturduğu yüksek bir müktesebatı hepimiz biliyor ve yaşıyoruz.
Siyasi yönetim açısından da her dönem önemli bir merkez olan Harput, Türklerin eline geçtikten sonra hem ilim, hem kültür-sanat hem edebiyat hem de müspet ilimler konusunda bugüne önemli miraslar bırakmıştır.
Bu havzanın kültür ve medeniyet inşasında en çok etkili olan yerleşim yerlerinden biri de Palu’dur. Geçmişten bugüne her dönem stratejik konumunu muhafaza etmiş olan Palu, bölgenin manevi inkişafında da önemli roller üslenmiştir.
Bu cümleleri, salt kendi illiyet bağımın bulunduğu, doğduğum ve gençlik çağlarımın geçtiği bir bölge olduğu için duygusal bir saikle yazmıyorum. Milli Kütüphane dâhil yüzlerce kütüphanede on binlerce kaynak ve metin tarayan, yüzlerce salname inceleyen, yüzlerce kaynak şahıs dinleyip onların beyanlarını kayda geçen ve tüm bilgileri birleştirip üzerinde çok sayıda kitap telif eden bir araştırmacı ve tarafsız bir bilim insanlığı objektifliği ile ifade ediyorum ki Palu, her konuda bir tükenmez, üzerindeki tozu alınınca yepyeni bilgi ve medeniyet izlerine ulaşılacağı bir hazinedir…
Her metrekaresinden tarih, ilim, kültür ve medeniyet fışkıran, geçmişe ayna tutup geleceğe ışık olan kutlu, mübarek ve huzur beldesidir Palu…
Her ne kadar coşkun aksa da sakinlerine huzur, bölgeye bereket veren Murat Nehri’nin çocuklarıydık hepimiz…
Palu, her dönem bu özelliğini ve değerlerini korumasını bilmiş ve kendinden olan vefalı mensupları tarafından hak ettiği yere taşınmaya çalışılmıştı.
İşte bu vefalı kuruluşlardan biri de Palu Kültür ve Dayanışma Derneği’ydi.
Kurucuları arasında bulunduğum, uzun yıllar aktif olarak yönetiminde görev aldığım ve kurulduğu günden beri hemşerilerini bir araya getirip sosyal ve kültürel projeler yaparak ilçesinin kalkınması amacıyla çalışmalar yapan PALU-DER, bugüne kadar birçok etkinliğe ev sahipliği ve öncülük yaptı.
Sayın Fadıl Ülgen başkanlığı döneminde başkan ve yönetim kurulunun da gayretli çalışmaları ile birlikte ilçenin eğitim sorununu gündeme taşıyarak Meslek Yüksel Okulu açılması yönünde ciddi gayretler ortaya koyan Dernek, ilçe ve köylerinin sorunlarını da dile getirerek çözümünü sağladı.
Kurulduğu 2004 tarihinden beri kiracı olarak devamlı yer değiştirmek zorunda kalan Dernek, nihayet kiracılıktan kurtulup yirmi yıl sonra 2024 yılında kendi mülkiyetine kavuştu.
Palu’nun daha geniş kitlelere tanıtılması amacıyla kolları sıvayan Dernek, ilçeyi tüm yönleriyle tanıtan ve bu yönüyle şehrin yayın hayatında önemli izler bırakacak “PALU” isimli baskısı ve görselliği mükemmel olan bir tanıtım kitap yayınladı.
Palu Kültür ve Yardımlaşma Dernek Başkanımız Sayın Fadıl Ülgen, kitabın yazılması hususunda şahsımdan bir talepte bulunduğunda hiç düşünmeden kabul ettiğim gibi çok da memnun olmuştum. Zira yıllarca emek verip, binlerce eser tarayarak, tarihi, kültürü, medeniyetleri, ticareti, dini ve sosyal hayatı, giyim kuşamı, mutfak kültürü, yetiştirdiği değerli isimleri, yapıları, çarşı-pazar ve alışveriş kültürü gibi Palu’nun hemen hemen yüzyıllardan beri getirdiği tüm yaşam tarzını geniş hacimli kitaplar halinde neşretmiş biri olarak derneğimizin bu teklifini seve seve kabul ettim.
Yaklaşık bir yıllık çalışmanın sonunda ondördüncü eserim olarak ortaya çıkan “PALU” isimli bu eser, Elazığ Belediye Başkanımız Sayın Şahin Şerifoğulları’nın katkısıyla kitaplaştırıldı ve halkımıza sunuldu.
PALU’yu tarih, kültür, inanç, doğa güzellikleri ve gastronomi turizmi açısından önemini en iyi şekilde anlatan/tanıtan bilgiler, eski ve yeni fotoğraflarla dopdolu bir kitap…
Bu kitap; Palu’yu tanımak, görmek ve gezmek isteyenlere hem Palu’yu tanıtacak, anlatacak hem de Palu’yu gezerken sizlere rehberlik edecek.
Ben, bu eserin oluşmasında emek ve yoğun gayretleri olan Palu Kültür ve Dayanışa Derneği Başkanımız Sayın Fadıl Ülgen ve Yönetim Kurulu üyelerine,
Fotoğraf, çizim ve arşivleriyle katkıda bulunan Sayın Cem Ayden, Enver Hancı, kardeşim Prof. Dr. Sinan Yapıcı, Rahmetli babam Ahmet Yapıcı, Prof. Dr. Nevzat Çevik, Bekir Ali Demirel ve Mustafa Balaban’a,
Basımı konusunda desteklerini esirgemeyen Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları’na özellikle teşekkür ediyorum.
Kitaba ulaşmak isteyenler Palu Kültür ve Dayanışma Derneği’nden temin edebilirler.
09.09.2024
Süleyman Yapıcı
Günışığı Gazetesi