UĞUR MUMCU’NUN ARDINDAN

Türkiye üzerinde birçok oyunlar oynan­maktadır. Oynanan bu oyunların altında CIA ve MOSSAD'ın olduğu artık bilinen bir gerçektir. Bugün Türkiye özellikle Güneydoğu'da bunların cirit attığı yerler olmuştur.

Türkiye üzerinde oynanan bu oyunların temel hedefi bu ülkenin insanlarını çeşitli kamplara ayırmak, bunları birbirine düş­man ederek birbirine düşürmektir.

Geçmişte ilerici - gerici, sağcı - solcu di­ye kamplara ayrılarak birbirine düşman edilmek istenen bu ülkenin insanlarını şim­di de "laik - şeriatçı" diye karşı karşıya geti­rilmek istenmektedir.

Türkiye gündemini bir haftadır Uğur Mumcu’nun öldürülmesi işgal etmiştir. Ar­tık Türkiye'nin gündeminden Bosna, Soma­li ve benzerleri çıkmış gibi gözüküyor.

Mumcu'nun niçin ve kimler tarafından öl­dürüldüğü daha henüz kesinlik kazanmadı­ğı halde niçin öldürüldüğü konusunda her­kes ayrı bir yorum yapmaktadır. Ancak ka­muoyu ve özellikle devletin resmi yayın or­ganları ve özel TV ler tarafından Kemalizm ve Laiklik adına İslam’a ve Müslümanlara karşı ittifak bir cephe oluşturma gayreti hatta yarış içine girdikleri görülmektedir.

Bu olayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bazı çevreler, sağlığında sakıncalı piyade olarak kabul ettikleri ve sahip çıkmadıklar Mumcu'yu maalesef ölümünden sonra sahip çıkma adına kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır.

"Kahrolsun Şeriat" diye insanları sokaklara dökerek tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yok­tur. Hele hele şeriatın bir hukuk ve dinin emir ve yasakları olduğunu bilerek veya bilmeyerek bunu alay konusu edinmek ya da hedef düş­man olarak gösterme hakkına hiç kimse sahip değildir. "Kahrolsun şeriat" diye bağıran bu zavallılar, Mumcu'nun cenaze namazını kılarken de bunun şeriatın bir hükmü olduğunu bilmeyecek kadar zavallılardır.

Bütün bu olaylar karşısında yoksa yeni bir darbe mi bu ? diye insan düşünmektedir.

Türkiye'de insanların sokağa döküldüğü bir sırada sayın Cumhurbaşkanının Amerika seyahatinde ve Cilinton'la görüşme gayretleri içerisinde olması, Sayın Başbakanın bu olaylarda Rabıta bağlantısının araştırıldığı bir zamanda Suudi Arabistan ve emirliklerde bulunması, Kemalizm ve laiklik adına İslam’a ve Müslümanlara karşı bir cephe oluşturulma gayretleri içerisinde bulunulduğu bir zamanda söz ve fiilleri birbirini tutmayan Anayasa Başkanını, Genel Kurmay Başkanını ziyaret ederek bu yönde mesajlar vermesi düşündürücüdür

Bütün bu olaylar karşısında meydan sayın Erdal İnönü, Deniz Baykal, Fikri Sağlar ve diğerlerine kalmıştır.

Mumcu'nun cesedi istismar edilerek İslam ve Müslümanlara karşı tekrar belirtiyorum Kemalizm ve laiklik adına korkunç bir provokasyon başlatılmıştır.

Bunun yanında İran’a yönelik muhtemel bir Amerikan saldırısına zemin hazırlamak, Türkiye'yi İran’a karşı kışkırtmak, iki ülke arasındaki iyi ilişkileri bozarak halkın tepkisini o yana çekmek ve Mumcu cinayetinin sorumluluğunu İran’a yıkmak isteyen bazı çevreler büyük bir çaba içindedirler.

Müslümanları suçlamak kolay ama hiç kimse Mumcu'nun APO - MİT, MAFYA - MİT, MAF­YA - CIA ve uyuşturucu mafyası üzerindeki çalışmalarından söz etmek işine gelmiyor her nedense.  

24.01./08.02.1993

Abdullah Haşim (Süleyman Yapıcı)

Devran

Devran Gazetesi