Soyut bir din düşmanlığı tarzında gelişen İslam düşmanlığının hiçbir geçerli gerekçesi yoktur.

Bu insanlığın tarihi akışına karşı işlenen büyük bir suçtur.

İnsanlık suçudur...

Çünkü insanlığın dinden soyutlanması mümkün değildir.

Acımasız baskılardan ve şartlı yaklaşımlardan sonra insanlığı dinden soyutlarsanız;

“Kendi heva ve hevesini ilah (put) edinecektir.” [Furkan Suresi, Ayet: 43; Casiye Suresi, Ayet: 23-25]

Allah'ı Rab olarak tanımayanın önünde tek bir yol vardır:

Şahsi arzusunu (heva ve hevesini) ilahlaştırması,

Şahsi arzusunu ilahlaştırmanın önünde tek bir yol vardır:

Ahiretin, öldükten sonra yeniden yaratılıp yargılanmanın, dünyada yaptıklarının hesabını verme inancının inkârı.

Bunun sonucu; insani düşünceden uzaklaşma, hayvanlaşma, hatta vahşette hayvanları bile geride bırakmadır.

Arzunun ilah olduğunun düşüncesi onu alıp en iğrenç uygulamaların çılgınlığına götürüyor.

Çünkü "arzu"su bir türlü doymak bilmiyor.

Cinsel doyumsuzluk işkence ile,

İşkence ölümle, cinayetle sonuçlanıyor.

Arzu; kimi insanda cinsel arzu,

Kiminde ekonomik güç,

Kiminde siyasi iktidar tarzında boy gösteriyor.

Kiminde de bir başka başka yönelişler halinde ortaya çıkıyor.

Uyuşturucu, cinsel sapıklık, cinayet, intihar, ruhi bunalım, çevre katliamı, zulüm, işkence, sömürgeleştirme, fuhuş pazarları, ekonomik sömürü...

İşte bütün bunlar "arzu"yu ilah (put) edinen dünya görüşünün acı sonuçları.

Allah ve ahiret inancını ortadan kaldırdığınızda bunlardan kurtuluş yok.

Hatta ve hatta daha kötülerini beklemeliyiz.

Bir kısım insanların, insanlığa karşı hiçbir sorumluluk hissi taşımaksızın İslam inançlarını boy hedefi haline getirmeleri;

İslamsız bir dünyanın daha genelde din duygusundan, Allah inancı ve ahiret sorumluluğundan soyutlanmış bir dünyanın katlanılmaz olacağını düşünebildiklerini tahmin etmiyoruz.

İslam’a yönelik baskılar önce kendi toplumumuzu, sonra da tüm insanlığı yukarıda belirttiğimiz çılgınlıklara itme girişimidir.

İslam'a karşı bir düşmanlık, bir insanlık suçudur.

İnsanlığa karşı topyekûn bir ihanet girişimidir.

Zalime, cinsi sapığa, caniye, soyguncuya çağrıdır.

Tam bir çılgınlıktır.

Galiba biz toplum olarak bu çılgınlığı yaşıyoruz.

24.01/08.02.1993

Süleyman Yapıcı

Sözün Özü

Devran Gazetesi