Seçimlere girecek olan tüm siyasi partilerin adayları ile bağımsız adaylar belli oldu.

Bu adaylar içinde 5 tanesi ilimizi temsil etmek üzere seçilecekler.

Seçilecek olan bu adayların içinde belki daha önce milletvekili yapmış olanlarla birlikte, ilk defa milletvekili seçilecek olanlar da bulunacaktır.

Bu milletvekilleri, millet adına;

Kanun yapmak, değiştirmek ve kaldırmak,

Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek,

Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek,

Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek,

Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek,

Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak gibi Anayasa’da belirtilen görevlerini yerine getirmekle sorumlu olacaklar.

Yani bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olacaklar.

Yönetim ise;

Bir işi çekip çevirmek, idare etmek sanatıdır.

Yönetim bilimselleşse bile köklü bir tecrübe alanıdır.

Geçmişten günümüze kadar birçok devlet ve ilim adamları bu konuda kitaplar yazmış,

Nasihat ve tavsiyelerde bulunmuştur.

Devlet adamları ve yöneticilere devlet işlerinin nasıl yürütüleceği konularında öğütler ihtiva eden yayınlar bırakmışlardır.

Bunlar arasında;

Aristo’nun “Politika”,

Eflatun’un “Cumhuriyet”,

Nizam’ül Mülk’ün “Siyasetname”,

Keykavus’un “Kabusname”

Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın “Nesayih’ül Vüzera ve Ümera” (Devlet Adamlarına Öğütler),

İbn-i Haldun’un “Mukaddime”,

Gazzali’nin “Nasihat’ül Mülük”,

Farabi’nin “El Medinetül Fazıla”,

Muhammed Hamdullah’ın “İslam da Devlet İdaresi”,

Harun Han Şirrani’nin “İslam’da Siyasi Düşünce ve İdare”,

Atatürk’ün “Nutuk” gibi eserleri.

Hz. Ali’nin “Devlet Adamlarına Öğütleri” (Mısır valisine yazdığı mektup),

Edibali’nin Osman Gazi'ye, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi'nin oğlu Orhan Gaziye, Orhan Gazi’nin oğlu Murat Han'a, Akşemseddin’nin Fatih Sultan Mehmed’e nasihat ve tavsiyelerini sayabiliriz.

Tüm bunlarda devlet idaresinde dikkat edilecek hususlara değinilmiş, yöneticilerde olması gereken özellikler anlatılmaya çalışılmıştır.

Toplum olarak okuyup araştırmaya pek zamanımız olmaz.

Hele milletvekili seçilecek olanların da pek zamanının (!) olacağını zannetmiyorum.

Biz bunlardan bazılarını hatırlatalım istedik.

Bu hatırlatmalarımızı da seçim sürecine kadar devam ettirmek istiyoruz.

Söze önce Allah kelamı;

“Allahım! Bize merhamet etmeyenleri bizim başımıza musallat eyleme...”

Ve O’nun “âlemlere rahmet olarak gönderilen” Resulü’nün;

“Allahım! Halka yumuşak davrananlara sen de yumuşak davran, “Allahım!  Halka sert davrananlara sen de sert davran” sözüyle başlamak istiyoruz.

Ahmet Palevi

14.06.2007

Yeni Ufuk Gazetesi