İNSANLIK SUÇU

Ülkemizde suç oranları hızla tırmanıyor.

Zanlıların çoğu eski sabıkalı. Suç dosyaları hayli kabarık.

Televizyonlardan ve gazetelerden takip ettiğimiz kadarıyla genellikle suç işleyenler, pişman olmadıklarını, hapisten çıkınca yine suç işleyeceklerini ve devletin suçlu olduğunu haykırıyorlardı.

Gerçekten asıl suçlu kim?..

Batının yeniden dindarlaşma çağı yaşamaya çalıştığı,

Sovyetlerin dağılma süreciyle birlikte dine karşı en katı uygulamalarından vazgeçip dine yönelişlere yeniden açıldığı bir zamanda,

Ülkemizde dine karşı bir akım olanca hızıyla geliştiriliyor.

Ülkemizde meydana gelen olay şudur;

Belli bir kesim cari sistemin ana ilkesi olarak benimsediği laikliği, devletle birlikte tüm toplumu dinden soyutlama disiplini olarak anlamak istiyor.

Dini tüm hayattan kovmak istiyorlar.

Allah, Kur'an, Peygamber, hadis, sünnet....

İslam’ın bütün mukaddesleri saldırı hedefi.

İslami hükümler TV'lerdeki tartışmalarda da kendini gösterdiği gibi çarpıtılarak ele alınıyor.

TV ekranları ve gazete sayfalarında mıncıklana mıncıklana tanınmaz bir hale getiriliyor.

Ve "işte din bu" deniliyor.

Öte yandan dini hayata en insafsız baskılar yapılıyor.

Namaz kılsanız boy hedefisiniz.

Kur'an okusanız ve öğretseniz boy hedefisiniz.

Hanımınız veya kızınız tesettürlü ise boy hedefisiniz.

İmam Hatip Lisesine ve Kur'an kurslarına çocuklarınızı gönderiyorsanız boy hedefisiniz.

Hatta ve Hatta neredeyse sokakta selamlaşsanız bile boy hedefisiniz.

Dinin böylesine horlandığı ikinci bir ülke kaldı mı acaba yeryüzünde?

Gençliğin böylesine başıboş bırakıldığı ikinci bir ülke kaldı mı acaba yeryüzünde?

İslam’ın yerine konulacak bir tez, bir din de yok.

İslam’ı iyi bilmemek ve tanımamaktan doğan bir bilgisizliğin ortaya koyduğu düşünce ve şartlı bir yaklaşım yapısı var.

Hıristiyanlık deseniz o, kendi yurtlarında kan kaybediyor.

Yahudilik deseniz o, İsrail'in Filistin'deki vahşetine gerekçe olmuş durumda.

Marksizm'i bir din gibi değerlendirirseniz o, çoktan iflasını ilan etmiş.

Bu şartlı düşünce ve yaklaşım ama ne adına?

Belli değil.

Soyut bir düşmanlık sadece

İslam karşısında Hıristiyanlık, Yahudilik veya başka dinler alternatif olarak tartışılabilir.

Ama soyut bir din düşmanlığı tarzında gelişen İslam düşmanlığının hiçbir geçerli gerekçesi yoktur.

Bu insanlığın tarihi akışına karşı işlenen büyük suçtur.

İnsanlık suçudur...

Çünkü insanlığın dinden soyutlanması mümkün değildir.

 

05.04.2005

Süleyman Yapıcı

Devran

Yeni Ufuk Gazetesi