Günümüzde en çok konuşu­lan ve tartışılan konuların ba­şında TERÖR gelmektedir. Her kes terörden şikâyetçi olduğu halde, dünyanın dört bir yanın­dan terör sesleri gelmeye de­vam etmektedir. Terör gün geçtikçe büyümekte ve güç ka­zanmaktadır.

Teröre karşı savaş iddiasında bulunan egemen güçler ve ülkeler, örgütlü bir terör kuru­mu gibi insanlara kan kustur­maya devam etmektedirler. Ferdi şiddet yanlıları ile örgütlü terör grupları, sivil insanların geleceği konusunda korkunç ve kanlı olaylar tezgâhlamaktadırlar.

Terör giderek tüm dünyayı kuşatan bir savaş biçimi, kitlesel intiharlar ve katliamlar olarak insanlığın geleceğini kararmak­tadırlar. İnsanların sonu terörle mi olacak diye düşünmemek mümkün değil. Çünkü birbirin­den uzaklaşan ve birbirine ya­bancılaşan, coğrafi, siyasi, ekonomik ve sınıf dengesizlikleri içinde bulunan kitleler birbirini yok ederek insanlığın sonunu hazırlamaktadırlar.

Terör sadece ferdin veya halkın devlete karşı bir eylemi değildir. Aksine bazı devletler örgütlü ve güçlü birer terör merkezi durumuna gelmişlerdir. Bu devletler zannedildiği gibi Libya gibi küçük devletler de­ğil, dünyaya istihbarat örgütle­riyle terör ihraç eden, silah pa­zarını canlı tutarak insanların kanlan ve gözyaşları üzerine saltanatların kuran güçlü ve büyük devletlerdir.

Bu devletlerin başında ABD gelmektedir. Çünkü dünyanın en büyük terör devleti ABD'dir ve hiçbir ülke ABD ile yarışamaz.

Dünyanın terör üzerine kuru­lu en büyük devleti durumundaki ABD’nin tarihi de terörle doludur.

Beyazların ABD'ne ayak bas­masıyla birlikte başlayan Kızıl­derili katliamı insanlığın yüzünü karartacak kadar bir dehşet ta­blosu gibidir. Kızılderilileri yok etmeyi adeta bir spor ve av partisi gibi avlayarak milyonlar­ca insan kısa bir tarih dönemi içinde nerdeyse tümüyle yok edilmiştir. Artık bugün Kızılderilileri mumyalamış şekliyle müzelerde görmek mümkün­dür.

ABD'nin Kızılderililerin ardın­dan zulmedecek kimse kal­mayınca kara kıtadan yeni kıtaya insanları taşımaya başla­dılar. Sayılan milyonları bulan özgür olarak yaşadıktan toprak­larından kopartılarak köleleştirilmiş ve korkunç bir katliama uğratılmışlardır.

Bununla da tatmin olmayan ABD zulüm ve vahşi düzeninin yürütebilmek için Güney-Kuzey savaşında beyaz insan kendi renginden olanlarla büyük bir mücadeleye giriştiler ve birbir­lerinin kanlarını akıtmaktan ade­ta zevk aldılar.

Amerikan sınırlan dışında yeni sömürgeler ve uydular arayan ABD kendi terörlerinin yanında İsrail ve Güney Afrika gibi terör devletlerine yıllar boyunca de­stek verdiler, diktatörlüklerini desteklediler ve desteklemeye devam etmektedirler.

Çeşitli ülkelerde darbeler, ih­tilaller planlayarak işbirlikçi ve kendilerine köle rejimler yerleş­tirmeye çalıştılar ve çalışmaya da devam etmektedirler.

Kana ve vahşete doymayan ABD, nükleer silahların üreti­mine devam ederek buna Nagazaki ve Hiroşima gibi birçok cinayetlerini ilave ettiler ve et­meye devam etmektedirler.

Gizli örgütleriyle savaş kışkır­tıcılığı yaptılar ve yapmaya da devam etmektedirler. Panama gibi ülkeleri işgal etmeye, Libya gibi ülkeleri bombalamaya, askeri üslerle, barış gücü ve çekiç güç gibi gönüllü ve zo­runlu birliklerle kendi toprak­larından binlerce kilometre uzak ta kendilerine karargâh aradılar ve aramaya, da devam etmektedirler.

İnsanları kobay olarak kul­landılar, suikastlar düzenlediler, korsanlık yaparak inanılması çok zor insanlık suçlarını işlediler ve işlemeye devam etmektedirler. Bugün ABD yönetimi, kendi­ni dünyanın Jandarması sayarak kendi çıkartan için bu bölgedeki meşru hükümetlere karşı ey­lemlerde bulunmakta ve bulun­maya da devam etmektedir.

Irak'ı İran'a, Irak'ı Kuvyet'e, Ermenistan'ı Azerbaycan'a, İsrail'i Orta Doğu Ülkelerine ve Sırp'ları Bosna Hersek'e karşı kışkırtıcı destekleyici ve hatta askeri müdahalesi gibi maceralar bizim çevremizde meydana gelen bilinen eylemler arasın­dadır.

Korkunç bir sömürü ağı oluşturarak, silah pazarını canlı tutabilmesi için çeşitli etnik gurupların (Irak Kürtleri gibi) ayaklanmalarını kışkırtmakta ve kışkırmaya da devam etmektedir. Merhamet duygusu tamamen yok olmuş, vahşi kovboyları, dehşet saçan uzaylıları ve süper savaşçı Rambo tipleri ile gü­nümüz Amerikan İnsanının ve ABD'nin şiddet ve terör tutku­sunu dışa vuran örneklerdir.

22.10.1992

Süleyman Yapıcı

Sözün Özü

Paludevran