SADAKA BELÂYI DEFEDER

Geçen haftaki yazımızın konusu “Belâ ve Musibetle İmtihan” idi.

İnsanoğlu geçici dünya hayatında zaman zaman belâ ve musibetlerle sınanır.

Ülkemiz ve dünya, zor bir imtihan ve süreçten geçiyor.

Bu zorlu süreçte dünyanın gündeminde olan hastalıkla mücadele noktasında fert olarak, toplum olarak, kurum ve kuruluşlar olarak ihtiyaç sahiplerini hatırlar olduk.

Bu da bize yardımlaşmayı, dayanışmayı,

Sadakayı ve sadaka kültürünü hatırlattı. 

Sadaka; Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için ihtiyaç sahiplerine karşılıksız yapılan gönüllü veya dinen zorunlu maddî yardımları ifade eder.

Sadaka vermeye tasadduk denilir.

Sadaka, sosyal yaraların sarılmasına ve toplumsal barışın sağlanmasına önemli katkılar sağlar.

Sadaka deyince;

Farz olan zekât, fidye ve kefaret; vacip olan fıtır ve adak; nafile olan tatavvu yani gönüllü bağış akla gelir.

Sadaka; öncelikle belirli bir vecibe tarzında olmayan gönüllü bağıştır.

Nafile ibadet niteliğinde olan bu sadakalar, genellikle maddî bir değerin ihtiyaç sahibine hibe edilmesidir.

Zengin müminlerin malında fakirler ve ihtiyaç sahipleri için hak/pay olduğu birçok ayet ve hadislerde bildirilmiştir.

Sadaka, sadece zenginlere düşen bir görev olmayıp muhtaçların da imkânları ölçüsünde kendilerinden daha muhtaç kişileri gözetmeye çalışmasıdır.

Kur’an ve sünnette sadaka teşvik edilmiş, sadakayla ilgili uyulması gereken kurallar hatırlatılmış ve birçok tavsiyelerde bulunulmuştur.

Sadaka;

Gönül kırmadan, incitmeden [Bakara: 263],

Gösteriş yapmadan, başa kakmadan [Bakara: 264],

Öncelikle ihtiyaç sahibi yakınlara, yoksullara ve yetimlere [Bakara: 177],

Kendini Allah yoluna adayanlara, yeryüzünde dolaşmaya gücü yetmeyenlere, iffetlerinden dolayı dilenmeyenlere [Bakara: 273] 

Yalnız Allah rızası için [Bakara: 272] verilmelidir.

Sadakayı örnek olması bakımında “açıktan vermek güzel”, fakat “gizleyerek vermek çok daha güzel ve hayırlıdır.[Bakara: 271]

Sadaka olarak verilecek mal, helal yoldan kazanılmış olmalı, verilecek kişiye en faydalı olanı seçilmelidir. [Bakara: 267]

Sadaka verenin;

Malının artacağı/bereketleneceği [Bakara: 276],

Büyük bir mükâfat verileceği [Nisa: 114; Yusuf: 88],

Salihlerden ve iyilerden olacağı [Tevbe: 75; Münafikun: 10],

Bağışlanacağı [Ahzab: 35],

Kat kat geri ödeneceği [Hadid: 18] müjdelenmiştir. 

Aslında Allah rızası için yapılan her güzel şey sadakadır. 

Peygamberimiz (s.a.v.)’in ifadesiyle;

İki kişi arasında adâletle hükmetmek,

Bineğine binmek isteyene yardım etmek,

Güzel söz söylemek,

Namaz için mescide giderken atılan her adım,

Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermek,

Yol bilmeyen birine yol göstermek,

Allah için yapılan her meşru ve güzel işler,

Sübhânallah,  elhamdülillah, lâ ilâhe illallah, Allahü ekber demek, 

İyiliği tavsiye etmek, kötülükten sakındırmak,

Din kardeşine selam vermek,

Güler yüz göstermek, tebessüm etmek,

Meyvelerinden başkalarının faydalanacağı ağaç dikmek,

Ailesinin geçimini sağlamak,

Helal kazanç,

İlim öğrenmek ve öğrendiğini öğretmek,

Misafiri üç günden fazla ağırlamak bir sadakadır.

Yine Peygamberimiz (s.a.v.)’in ifadesiyle sadaka vermek;

Her Müslümanın görevidir.

Burhandır. Yani imanına delildir.

Veren el, alan elden üstündür.

Sadaka verenleri ise peygamberimiz;

Güne başlarken sadaka vermek, felaketleri önler,

Sadaka belâyı defeder,

Ömrü uzatır,

Kişiyi kötü ölümden uzaklaştırır,

Tatsız olayları ve hastalıkları önler,

Rabb’in öfkesini söndürür

Suyun ateşi söndürdüğü gibi sadaka da günahın azabını söndürür,

Kibri ve övünmeyi yok eder,

Muhtaçları sevindirir,

Rızkı artırır, malı bereketlendirir,

Kıyametin dehşetinden ve kabir azabından korur,

Cehennem ateşinden korur,

Sevabı arttırır,

Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teâlâ, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır ki; bu yedi insandan bir de “sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimsedir” buyurarak müjdeler.

Haydi, Peygamberimizin tavsiyesiyle her gün güne başlarken en az;

Bir tek hurmanın yarısı kıymetinde de bile olsa, sadaka vermek suretiyle kendimizi her türlü belâ ve musibetlerden koruyalım.”

11.01.2021

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi