REFAH PARTİSİ'NİN ZAFERİ

Her yerde Refah şoku yaşanıyor. Herkes bu büyük sıçramanın ne­denlerini araştırıyor.

Refah Partisinin bu başarısı, iktidar ve ana muhalefetin başarısızlığı anlamına geldiğini her­kes bilmektedir.

RP'nin İstanbul'da dört ilçe belediyesini kazanarak gerçekleştir­diği "oy patlaması", 1 Kasım seçimlerinin en çarpıcı sonucudur.

Genel olarak 20 Ekim seçimlerinde ittifakla al­mış olduğu % 17.7 oranından % 24.52 ye çıkması, İstanbul’da % 28.11'e çıkması, Ankara Çayırhan'da % 7'den % 20'ye çıkarak herkesi telaşlandırdı.

Bu şok ve telaş içinde sağ ve sol partilerden RP'ye karşı ittifak öne­rileri de gelmeye başla­dı. Bu şok ve telaşa kapılanların içinde iş adamları da bulunuyor­du.

20 Ekim seçimlerinde ittifakla almış olduğu % 17 oya rağmen, ittifaksız aldığı % 25’ler düzeyinde oy tabanına oturması Refah Partisi'nin bugünkü çifte barajlı seçim sisteminde % 30-35 leri yakala­masını ve iktidara gel­mesini sağlayabilir.

Necmettin Erbakan'ın tanımıyla halkın "düzen partilerine" tepkisi bu sonucu doğurmuştur. Halkın düzen partilerine karşı bir tepkisiyle bera­ber RP'nin "Adil Dü­zen" sloganı tutmuştur.

RP'nin belediyecilik sorunlarını bir sistem sorunu olarak ele al­ması ve kazandığı bele­diyelerde ki (Sultanbeyli, Kağıthane) uygula­macıyla halka örnek ol­arak gösterilmiştir.

ANAP döneminde başlayan yoksuzluktan, yozlaşmadan, ahlaksız­lıktan, rüşvetten, adam kayırmadan hatta tele­vizyonda ki saklambaç (p….lik) program­larından bıkan ve kaçan halk RP'ye sığınmaya başlamıştır.

ANAP Genel Başkanının İstanbul da % 6–0 hayali görmesi ve so­nuçların 2–4 olması parti içi rakipleri, başta Özal'ları sevindirecektir. Partinin önünde kaçı­nılmaz görünen bir bü­yük kongre var.

SHP ve DSP'nin iyice dökülmekte olduğu or­taya çıkmıştır. Solda durum her yönden CHP ve Baykal lehine bir değişmeyi ifade et­mektedir.

MÇP koalisyona kayıtsız şartsız destek olmanın faturasının en ağır bir biçimde ödemiştir.

Bütün bunlara rağ­men RP'nin kazanma­sıyla içte ve dışta çatlak sesler devreye girmek isteyeceklerdir. "Cezayir sendromu". "İrticanın hortlaması" gibi modası geçmiş laflarla ortalığı karıştırmak isteyecekler­dir. Ayrıca "Hümeyni rejimine mi gidiyoruz" diye tahriklerde de bu­lunacaklardır.

 

Ekim 1992 / yıl: 1, sayı:7

Abdullah Haşim (Süleyman Yapıcı)

Devran

Paludevran Gazetesi