MÜSLÜMANLAR VE İSLAM ÂLEMİ, SÜPER GÜÇ OLABİLİR...
Komünizmin çökmesi ile birlikte ilk hedef olarak Müslümanlar ve İslam âlemi seçildi. "Yeni Dünya Düzeni" adı altında son birkaç yıl sayılamayacak kadar çok tuzaklara, hilelere ve sataşmalara şahit oldu. Bütün bunların sebebi İslam ve Müslümanlara boyun eğdirmeyi, İslam âleminin güzelliklerini yağmalamayı, Müslümanların kaderlerini ele geçirmeyi planlıyorlardı.
Filistin'in işgal edilmesi ve parçalanması, Lübnan krizi, İran - Irak savaşı, Afgan - Rus cihadı, Körfez savaşı, Bosna - Hersek soykırımı, Karabağ (Azarbaycan) meselesi, Somali'nin işgali vs. gibi olayların hepsi Islama ve İslam âlemine düzenlenen saldırıların, saldırılar zincirinin bir halkasından başka bir şey değildir.
Bu saldırılanda İslamiyetin itikadı ve sistematik yapısında, Müslümanların varlığında en fazla tesirli olan üç faktör vardır. Bunlar:
1. Haçlılar (veya Batı emperyalizmi),
2. Beynelminel Siyonizm,
3. Komünizm (veya Doğu emperyalizmi)
Bunların bunca iştahını açıp, Müslümanlar üzerinde salyalarını akıtarak saldırmalarına neden olan sebepler nelerdir? Kısaca bir göz atmakta fayda vardır.
İslam aleminin üçte ikisini oluşturan 650 milyondan fazla bir bölümünün Asya kıtasında yaşadığı, 250 ile 300 milyon civarındaki bir kısmı da Afrikada (yani tüm Afrika kıtasının % 60'ı) buna Amerika ve Avrupa gibi kıtalarda ve diğer bölgelerde dağınık olarak yaşayan Müslümanları da eklediğimizde ortaya büyük bir rakam çıkmaktadır. Dünyada Müslüman nüfusunun 1 milyarı aştığı görülmektedir.
Bu kuvvet dünya nüfusunun beşte birine ve en verimlisinden çorağına kadar yerkürenin topraklarının dörtte birine sahip bulunmaktadır. Böylece ortaya çıkan bol imkanların varlığı, ondan faydalanmak ve sömürmek isteyenlerin iştahını kabartmaktadır.
İslam âlemi, ekonomik unsurları olan, servet, tanırı, hayvancılık, madenler ve sanayi hammaddeleri bakımından kendi işçi sayısına oranla çok büyük imkânlara sahip olması sömürgecilerin iştahını kabartmaktadır.
İslam âleminin sahip olduğu iklimler sayılamayacak kadar çok ve çeşitlidir. Tarım arazileri bol ve değişik özelliklere sahip olup bölgelerinde cins cins mahsullerin yetişmesi de emperyalistlerin iştahını kabartmaktadır.
Bütün bunların yanında madeni servetler bakımından İslam âleminin nasibi oldukça boldur. Petrolde, kalayda, kromda, manganez ve fosfatta, boksit ve alüminyum da dünyada tartışmasız olarak birinci sırayı almaktadır.
Üstelik üç eski kıta; Asya, Avrupa ve Afrika arasındaki bütün hava yollan, yenidünya kıtalarının hava yollan ile birlikte onun üzerinde düğümlenmektedir. Neredeyse yeryüzünde İslam âleminin üstünden geçmeyen hiç bir hava ve deniz hattı yoktur. Böylece bütün dünyanın ticaret ve ulaşım yolları burada kesişmekte, gelişmiş devletlerin can daman olan petrol ve hammaddeler de buralardan çıkmaktadır.
İşe bütün emperyalist devletlerin saldırma arzularını ve sömürü iştahlarını kabartan ve bizi bu saldırgan arzuların tehlikesinden koruyacak güç ve kuvvete erişebilmek hususunda ümitlendiren işte bu âlemin stratejik yeri, yollan ve hammaddeleridir.
Bütün bunları yerli yerince kullanmasını bilerek, bir araya gelindiği zaman dünyada tek süper güç Müslümanlar olacaktır. Bütün emperyalist sömürücüler bunun farkında olup oyunlar bunun için oynanmaktadır.
01.07 / 15.07.1993
Süleyman Yapıcı
Sözün Özü
Devran Gazetesi