MURAT, FIRAT VE KEBAN BARAJ GÖLÜ HAVZALARI
Baraj yeri Elazığ’ın 45 Km. Kuzey Batısında, Malatya’nın 65 km. Kuzey Doğusunda olup, Karasu ve Murat nehrinin birleştiği yerden 10 km. daha aşağıda nehrin aktığı en dar boğazlarından birindedir. Karasu ve Murat nehirlerinin birleşme yerinden 10 km kadar aşağıda bulunmakta, göl sahası Elazığ, Tunceli, Erzincan, Sivas ve Malatya il sınırları içerisinde yer almaktadır. Keban barajı Fırat Nehri üzerinde inşa edilen ilk baraj olup, mansabında Karakaya ve Atatürk barajları ile inşa halinde bulunan Birecik barajı bulunmaktadır.
Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan Keban Baraj Gölü'nün menbasında oldukça geniş olan vadi, baraj gövdesinin inşa edildiği boğazda bir anda daralmaktadır. Burada sağ ve sol sahil tamamen çıplak, yamaçlar dik ve sarp kayadır. Göl oluşmadan önce nehrin bu bölgedeki derinliği 4-10 m arasında değiştiği belirtilmektedir. Boğaz mevkiinde nehir yatağı 45 m derinlikte bir alüvyal tabaka ile kaplı bulunmaktadır. Baraj gölü dip yapısını, barajın bulunduğu en derin yer olan mevkide şist, bu bölge dışında kalker oluşturmaktadır. Temel formasyon olan kalkerin kalınlığı baraj gölü mevkiinde değişken olup, sağ sahilinden sol sahiline doğru meyilli olarak devam eden ve gittikçe derinleşen şistin üzerinde oturmaktadır.
Arapkir Formasyonu olarak nitelendirilen ve birinci jeolojik zamana ait formasyon siyah, gri renkli, orta ve kalın derecede tabakalı sert ve kıvrımlı kireçlerden meydana gelmiş olup, bu formasyon baraj yerinin kuzey batısında ve rezervuarda, Arapkir Deresi'nin menba kısmında her iki yamaçta görülür.
Nimri formasyonu olarak nitelendirilen ve genellikle mika, şist, kalın tabakalı kireçtaşı, dolomit birimlerinin ardalanmasından oluşan bu formasyon Keban baraj yerinin yaklaşık 3-3,5 km kuzeyinde ve Fırat Nehri'nin sağ yakasında görülmektedir.
Keban Baraj Gölü'nün kirlenmeye en açık bölgesi Uluova Bölgesi'dir. Yaklaşık 135 km2 yüzey alanına sahip bu bölgenin ortalama derinliği 25-40 m arasındadır. Civarda bulunan yakl.14000 ha tarımsal alanın sulanması için gerekli sulama suyu buradan alınırken, Elazığ kentinin atıksuları (mekanik-biyolojik atıksu arıtma tesisi 1993 yılında hizmete girmiştir) ile şeker fabrikasının işlem görmemiş atıksuları bu bölgeye verilmektedir. Sulamadan geri dönen suların getirdiği bitki besin maddeleri de hesaba katıldığında, göl oluşmadan önce verimli tarım alanı olan Uluova bölgesinin ötrofikasyon tehdidi altında olduğu sonucuna varılabilir.
Keban barajanın ana kaynağı olan munat Nehri’nin geçtiği tüm şehir ve ilçelerin atıksuları Murat Nehri’ne karışmaktadır. Murat havzası denilen bu bölgedeki tüm yerleşim yerlerinin atıksu arıtma tesislerini bir an önce yapmak zorundadırlar. Keban baraj suyu kendi çevresinde kirlenirken, Keban barafını dolduran su (Murat Nehri) de kirli gelmektedir.
Keban Barajı su toplama havzası yeterince bitki örtüsüne sahip olmadığı için, yılda l metre kare alandan 550 kg toprağın erozyonla taşınarak barajı doldurduğu tesbit edilmiştir. Dünya standardının 70-80 kg toprak/m /yıl olduğu düşünülürse, Keban Barajı'mn ömrünün 7-8 kat kısalmış olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum zaten zayıf olan Türkiye ekonomisine ek bir yük getirmektedir.
Son yıllarda Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Orman İşletme İl Müdürlüğü Merkez İşletme Şefliği ve DSİ 9. Bölge Müdürlüğü Keban Barajı Rezervuarı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol birimi tarafından ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır.
Murat Nehri ve devamı olan Fırat Nehri ve havzasının kurtarılması için yapılacak olan ağaçlandırma çalışmalarının yanında bu havzada yer alan tüm yerleşim yerlerinin atıksu tesislerini yapmaları için kamu-yerel-sivil örgütlerin bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir.
Murat ve fırat havzasının yanında Keban barajı havzasını da çok iyi değerlendirmek zorundayız.
İçme nahiyesi çevresinde balık lokantaları ve dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Keban’da DS 100. Yıl parkı, DS içerisindeki Turan Esen parkı, Keban ilçe merkezinde hakim bir tepe üzerindeki Atapark çevre güzelliğinin en iyi görüldüğü seyir yerleri yeterli olmayıp Keban baraj gölü çevresinde bu gibi dinlenme tesisleri yeterli olmayıp bunlara yenileri eklenmelidir.
Elazığ ve çevre illeri ile birlikte bölge halkının gezip dolaşacağı, piknik yapacağı, dinlenip barajda güneşin batışını seyredeceği seyir alanlarının oluşturulması gerekmektedir.
Keban baraj gölü çevresi balık tutmak, gölde gezinti yapmak açısından uygundur. Keban Baraj gölü üzerinde feribot ve gezi yatları ile barajda gezi turları yapmak mümkündür.
Baraj önünde, Orta Doğu ve Balkanların en büyük alabalık üretim tesisleri kurulmuştur. Bu tesisler günümüzde verimli işletmeden uzaktır. Özel sektör tarafından, Keban köprüsü çevresinde, Karakaya baraj gölünün Keban barajına sokulduğu kesimde kafes alabalıkçılığı yapılmaktadır. Ancak bunları daha verimli işletilmesini sağlayarak ulusal ve uluslararası pazarlara açılımlarını sağlamak gerekir.
Tarihi ve turistik açıdan da bölge değerlendirilmelidir. Tarihi eserlerin yoğun bulunduğu havzada yer alan Harput ve Palu turizm bölgesi ilan edilerek turizm turlarına açılmalı, aynı zamanda dini turizm yönünden de bu bölgeler bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Keban barajı ve yakın çevresi teknik geziler düzenlemesi için son derece zengin niteliklere sahiptir. Yöre, yerbilimleri ile ilgili nadir bulunabilecek uygulama imkanı ve ortamı sunmaktadır.
Süleyman YAPICI
24.05.2008