KANLI NOEL

Emperyalist ülkelerin sicilleri biraz karıştırıldığında zulüm, baskı ve katli­amdan başka bir şeye rastlanmaz. Yeni bir yıla girilirken yine yeryüzünde zu­lüm, baskı, katliam ve gözyaşı dolu bir yılı geride bıraktık. Emperyalist ülkele­rin bu vahşetine kısaca birkaç örnek verelim:

1907 yılında Kudus’ü işgal eden Haçlılar Mescid-i Aksa çevresinde 70 bin Müslümanı şehid ettiler. Meydana gelen kan gölünde haçlıların atlarının dizlerine kadar kana gömüldükleri yeni o katliama şahid olmuş Hıristiyan komu­tanların hatıralarında belirtilmiştir.

"Coğrafi Keşifler" adı altında Afri­ka'yı sömürgeleştiren batı, nüfusunun %50'sini Müslümanların oluşturduğu bu kıtanın bütün maddi zenginliklerini gemilerle Avrupa'ya taşıdıkları yetmi­yormuş gibi, İnsanlarını esir olarak Amerika ve Avrupa'ya köle diye sattı­lar. Müslümanları ağır baskılarla dinle­rini değiştirmeye zorladılar. Dinlerini değiştirmeyenleri topluca katlettiler. Mesala sadece Zengibar'da 26.000 Müslümanın 23.000’i öldürüldü.

Sekiz asır Endülüs'e hükmeden ve bu bölgede büyük bir medeniyet oluş­turan Müslümanlardan bir fert kalmayıncaya kadar katledip yok etmekle kalmayıp, Müslümanların kurduğu pek çok eseri de yıktılar.

1830 yılında Cezayir’i işgal eden Fransa, 1962 yılına kadar süren 132 yıl­lık işgal süresince büyük ölçüde Müslümanları katlettiler. Sadece 1954–1962 Cezayir kurtuluş Savaşında 1,5 Milyon Müslüman Fransızlar tarafından şehit edildi. Aynı katliamlar Tunus ve Fas’ta da gerçekleştirildi.

Rusya'da I917 yılında Bolşevik ihtila­linden sonra birçok Müslüman özellikle ilim adamları katledildi. Mesela, I917-1921'de Türkistan'da 700 bin Müslüman öldürüldü. 27 Nisan 1920'de Azerbay­can'da büyük bir katliam gerçekleştiril­di. 1927-1934 yılları arasında 5 milyon Türkistanlı Müslüman göçe zorlandı.

1944’de Kırım ve Kafkasya'dan 1 milyon Müslüman Türk, Sibirya'ya sürgün edil­di.

Kampuçya'da Kızıl Kmerlerin yöneti­mi ele almasından sonra 600 bin Çam Müslümanı özellikle ilim adamları öldü­rüldü, camiler, ibadethaneler ve medre­seler kapatıldı veya yıkıldı.

Rusya'nın 1980’de Afganistan'ı iş­gal etmesiyle, geri çekilinceye kadar geçen zaman içinde i milyon Afgan Müslümanı şehit oldu, 5 milyon kişi de göçe zorlandı ki, bu Afganistan toplam nüfusunun üçte birinden fazlaydı.

90'lı yıllarda Amerika ve müttefikle­rinin körfez savaşında katlettikleri yüz-binlerce Müslümanın daha henüz kan­ları kurumamıştır.

Hinduların, Hindistanlı on binlerce belki yüz binlerce Müslümanın kanını dökmekten zevk aldıkları da bir ger­çektir.

Yıllardan beri Batı ve Amerikanın piçi olan İsrail (Yahudiler) in, Müslümanların kanını akıtmaya devam ettik­leri ve edecekleri ortadır.

İnsan haklarından bahseden Avru­pa'nın ortasında, Avrupa’nın ve Ameri­ka’nın göz yummasıyla Sırp voyvodala­rı tarafından 400 bin Müslüman katledilirken, 50 bin Müslüman kadına teca­vüz edilirken, 2 milyon Müslüman da göçe zorlanırken biz yeni bir yıla giriyo­ruz.

Bütün bu zulüm, işkence baskı katli­am ve gözyaşları içinde Hıristiyan âlemi Noel’i kutlayacak. Müslümanları katlet­meleri şerefine şampanyalar patlayacak kadehler kaldırılacak ve çılgınca eğlenecekler.

Bütün bu olup bitenler karşısında bir Müslüman olarak üstelik mübarek üç ayların başladığı şu anlarda, cuma gecesi ve Mekke'nin fethiyle küfrün bel kemiğinin kırıldığı, müslümanların küf­re karşı zaferlerinin perçinleştiği bir ge­cede Hıristiyanlarla birlikte Noel’i hangi yüzle kutlayacaklar.

17.12 1992 / 08.01. 1993

Süleyman Yapıcı

Sözün Özü

Palu Devran Gazetesi