İSYAN EDİYORUM O HALDE VARIM

Yirminci asrın ikinci yarısından itibaren başlayan ve bu asrın sonlarına yirmi birinci asra yaklaşırken dünya genelinde meydana gelen olaylar İslam'ın bütün yeryüzünde tekrar gündeme geldiğini ispatlayacaktır.

Bu çağda böylesine olayların meydana gelmesi ol­dukça şaşırtıcı bir manzaradır. Çünkü dünya tarihinde hiçbir din, yeni peygamber olmaksızın on dört asır gibi bir aradan sonra yeniden
uyanış, yeniden diriliş aşamasını sağlayabilmiş değildir.

Asırlar önce terfi edilen Hıristiyanlık artık ayağa kalkamayacak bir kültürün enkazı, Musevilik ise külçe altınlara tapan ve her çağa göre değişerek yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.

İslam, ise ilk günkü berraklığı ve taze mesajıyla dünya gündemine yeniden girmesi şaşırtıcı olmakla bir­likte akılları ve gözleri karmaştırmaktadır.

Bu tahrif edilmesi mümkün olmayan Kur'an'ı Ke­rimin mucizevî varlığı ve Resulullah (S. A. V)'in sahih sünnetinin yeterli oluşundadır.                                                         

Bunun yanında geleneksel bir alışkanlıkla asırlardır sürdürülmek istenen şeyler bir tarafa itilmiş ve Müslümanlar büyük bir sorumluluk bilinciyle İslam’ın asli kaynaklarına yönelmişlerdir.

Artık tutunulacak tek dal Kur'an ve Sünnet'dir... Artık dayanılacak tek dayanak Kur'an ve Sünnet'dir... Artık yönelecek tek kaynak Kur'an ve Sünnet'dir...

Bu yönelişler dünyanın birçok ülkesinde ki Müslümanların şuurlanmasına ve yüzyılların birikimi olan hurafelerden sıyrılarak "Kelime-i Tevhid" gereğini kavramalarını yeniden sağlamıştır.

Tevhidi gereği gibi kavrayan Müslümanlar tabiî ki bununla yetinmemişler, mevcut şartlarda sahip oldukları iletişim araçları ile tevhid gereğini yaygınlaştırmaya ça­lışmışlardır.

Bu çalışma sonucunda aynı düşünceyi paylaşan Müslümanların çoğalmasına neden olmuşlardır.

"La ilahe İllallah" diyerek Allah'tan başka bütün ilahlara isyan ederek kendi öz benliklerine kavuşmaya başlamışlardır.

Allah'ın dışındaki bütün ilahlara isyan ederek varlığını ortaya koymuş ve "isyan ediyorum o halde varım" diyen Müslümanlar seslerini tüm dünyaya duyurmaya başlamışlardır.

İşte yeryüzünün birçok yerinde Müslümanların ye­niden uyanışını, dirilişin ve şahlanışını hisseden Ehl-i Küfür, Müslümanlar üzerine baskı ve zulüm başlamış, bu zulmünü her geçen gün artırmaya devam ettirmektedir.

"Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır"

"Ümit var olunuz. İstikbalde en gür seda İslam'ın i sedası olacaktır"

 

01.10 / 15.10.1993

Süleyman Yapıcı

Sözün Özü

Devran Gazetesi